ABD Merkez Bankası dolar basımını azalttı. Banka nisanda 55 milyar dolarlık varlık alacak. Ve varlık alımlarını zaman içinde sıfırlayacak. Yine tahminlere göre Nisan 2015'te faiz artırımı yapılabilecek. Böylece 2008 krizinin ardından başlayan dolar tsunamisi sonlanacak.
Niye tsunami diyoruz? Çünkü ABD Merkez Bankası ülke ekonomisini kurtarmak için 3 trilyon dolar bastı. Ardından Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff "bu aşırı dolar basımıyla parasal tsunami yaratıyorsunuz" diyerek ABD'yi eleştirdi. Çünkü basılan bu dolarlar yükselen ülkelerin para birimlerini aşırı değerlendirip rekabet güçlerini zayıflattı. Yükselen ülkelerin değerlenen para birimleri karşısında ucuzlayan ithal ürünler ihracatı kârlı olmaktan çıkarttı. Kaynaklar dış ticarete konu olmayan lüks malların tüketimine yöneldi . İşte şimdi dolar basımının azalması aşırı sıcak para girişini durduracak. Böylece ABD Merkez Bankası'ndan sıfır faizle dolar borçlanıp yüzde 8 faizle gelişmekte olan ülkelere satmak zorlaşacak. Daha doğrusu faiz lobisinin kazancı biraz azalacak.
Niçin böyle bir değerlendirme yapıyoruz? Yapıyoruz çünkü, önümüzde bir Portekiz örneği var. Bildiğiniz gibi Portekiz, AB üyesi ama 2008 krizinde ağır hasar gördü. Ve 2010'da AB ve IMF'den 78 milyar euro yardım aldı. Bu yardımın geri ödemesi için Portekiz sattığı devlet tahvillerine ortalama yüzde 5.1 faiz ödüyor. Oysa Portekiz'e borç veren bankalar Avrupa Merkez Bankası'ndan yüzde 0.25 faizle para alıyorlar. Kısaca bankalar Portekiz'in zor durumundan yararlanıp haksız kazanç elde ediyorlar. İşte yüksek faizli bu borçları Portekiz ödemede zorlandığından Portekizliler diğer Avrupa ülkelerine göç ediyor. Nüfusu 10.6 milyon olan Portekiz'den son dört yılda 400 bin kişi göç etti. Ve göç edenler hep nitelikli elemanlar. Hemen bir örnek verelim, Portekiz devleti bir hemşireyi eğitmek için 16 bin 500 euro harcıyor. Ve bu parayı yüksek faizle borçlanarak karşılıyor. Sonra yetiştirdiği hemşireler diğer Avrupa ülkelerine göç ediyor. Böylece şöyle bir düzen kuruluyor: "Yüksek faizle Portekiz'e borç ver, eleman yetiştirsin, bu elemanı al kullan; bedelini ödemediğin gibi bir de üzerine yüksek faizli verdiğin borcu tahsil et.
Portekiz değerlendirmesini yaptıktan sonra gelelim Türkiye'ye... Portekiz'de olduğu gibi Türkiye'nin yüksek tutarda devlet borcu yok. Portekiz'de devlet borçlarının milli gelire oranı yüzde 130. Türkiye'de aynı oran yüzde 35. Dolayısıyla Türkiye'nin Portekiz'in durumuna düşmesi mümkün değil. İşte bu nedenle ABD Merkez Bankası ve diğer zengin ülke merkez bankalarının para basımını azaltması Türkiye'yi ciddi boyutta etkilemez. Hatta döviz kurları üzerindeki aşırı değer alınıp kur rekabetçi olduğunda ihracat artar, ithalat azalır. Bu etkiyi gördük zaten.
Yeni yılın ilk iki ayında ihracat yüzde 6.8 çoğaldı. Anlayacağınız dolar basımının azalması Türkiye'ye fayda sağlar.