Amerikan devleti sürekli borçlanıyor.
Devlet borçlarının tutarı milli gelirini geçti. ABD'nin 16.7 trilyon dolarlık milli geliri var. Devlet borçlarının tutarı 17.3 trilyon doları buldu.
ABD devlet borçlarının nasıl arttığına gelince...
Borçların artışını şöyle açıklayalım: 2008 sonunda 10 trilyon dolar olan federal devlet borçları, 1 Ocak 2012'de 15.2 trilyon dolara, 1 Ocak 2013'te 16.4 trilyon dolara, 1 Ocak 2014'te 17.3 trilyon dolara yükseldi. Yani son beş yılda ABD devlet borçları yüzde 73 yükseldi. Peki ABD Hazinesi bu borçları kimden alıyor? ABD Hazinesi bu borçların yüzde 8.1'ine denk gelen 1.4 trilyon dolarını Çin'den, yüzde 7'sine denk gelen 1.2 trilyon dolarını Japonya'dan, 294 milyar dolarlık kısmını petrol ihraç eden ülkelerden ve yüzde 15'ini Türkiye, Brezilya, Rusya, Polonya, Hindistan, Meksika gibi yükselen ülkelerden alıyor. Örneğin Türkiye 26.6 milyar dolar, Polonya 24.6 milyar dolar, Rusya 175.7 milyar dolar, Brezilya 276 milyar dolar, Hindistan 38.4 milyar dolar ABD Hazinesi'ne borç veriyor. Özellikle yükselen ülkelerin merkez bankaları rezervlerinin çoğunu ABD hazine bonolarına yatırıyor.
Yine Bahama, Bermuda, Cayman Adaları, Hollanda Antilleri ve Panama en çok ABD hazine bonosu alan ülkeler olarak sıralanıyor. Bu ülkelerin birer vergi cenneti olduğu düşünüldüğünde kara para ve kayıt dışı paranın aslında Amerikan devletinin finansmanında kullanıldığı gerçeği de açıkça ortaya çıkıyor. Böylece kayıt dışı ve kara parayla savaş söyleminin de aslında göstermelik bir söylem olduğu anlaşılıyor.
Gelelim İran'a satılan ABD Hazine bonolarına... ABD hazinesinin borç aldığı petrol ihraç eden ülkeler arasında İran var. Yani 294 milyar dolar tutarında petrol ihraç eden ülkelere satılan bonoların içinde İran parası var. Halbuki ABD uyguladığı yaptırımlarla İran'a diğer ülkelerin mal satmasını, para transferini yasakladı. Ve bu yasaklardan etkilenen ülkeler arasında Türkiye de var.
Hatırlayacaksınız ABD Senatosu 30 Kasım 2012'de İran'a altın ve kıymetli metal satışını yasaklamıştı. Ve Türkiye bu yasaklardan en çok olumsuz etkilenen ülke oldu. Çünkü 2012'nin ocak-kasım döneminde İran'a yapılan ihracat 9.6 milyar dolar düzeyindeyken 2013'ün aynı döneminde 3.9 milyar dolara geriledi. Türkiye'nin İran'a olan dış ticaret açığı aynı dönemde 1.5 milyar dolardan 5.6 milyar dolara yükseldi. Bu arada ABD gıda ve diğer mal satışını hem de hazine bonosu satışını sürdürdü ve sürdürüyor İran'a. Ve son Cenevre anlaşmasının ardından İran'a yaptırımların hafifletildiğini, altın ticaret yasağının kaldırıldığını unutmadan belirtelim. Hatta önceki gün ABD, İran'ın bloke edilen petrol gelirlerinden 4.2 milyar doların gelecek altı ay içinde serbest kalacağını açıkladı. Anlayacağınız İran'a yaptırım uygulayanlar İran'dan borç bile aldı. Yaptırımcılar kazanırken, durup dururken ekonomik ve politik olarak en çok Türkiye zarar gördü bu işten.