Seçimlere iktidarda giren partiler, vergileri indirip, kamu harcamalarını çoğaltarak seçmene şirin görünür ve kısacası para dağıtarak oy alır.
Yale Üniversitesi'nden William Nordhaus, seçimlerin ekonomi üzerine yaptığı etkileri inceleyen araştırmalarında "seçim dönemlerinde politikacıların seçmene sevimli görünmek için vergileri azaltıp harcamaları çoğaltmasının o ülkede kamu bütçe açıklarını artırdığını, enflasyonu yükselttiğini" söylüyor.
Yani bedelinin mutlaka seçim sonrasında topluma çıktığına dikkat çekiyor.
Seçimlerin ardından, bu defa enflasyonu düşürmek için uygulanan daraltıcı politikalar, durgunluğa neden olduğu için de izlenen bu oportünist politikaların makro ekonomik dengesizliklerin nedeni olduğunu ileri sürüyor. Parayı dağıtan tekrar seçimi kazanıp iktidara geliyor ama seçim sonrasında kemerler sıkıldığı için olan halka oluyor.
Nordhaus'un bulgularını, 12 Haziran seçimleri öncesinde Türkiye'nin kamu maliyesi verileriyle karşılaştırırsak ne gördüğümüze gelelim... Nordhaus'un bulgularının tam aksine, Türkiye'de seçim öncesinde, geçen yılın ilk dört aylık dönemini, 2011'in ilk dört aylık dönemiyle karşılaştırdığımızda; bütçe açığı 17 milyar liradan 5.6 milyar liraya, net borçlanma tutarı ise 20.5 milyar liradan 11 milyar liraya geriledi. Enflasyon ise yine aynı dönemde yüzde 10.19'dan yüzde 4.26'ya düştü.
Bu verilere göre, seçimlere iktidarda giren AK Parti Hükümeti oportünist bir tutum içine girip makro ekonomik dengeleri bozacak bir davranışta bulunmuyor. Tam aksine makroekonomik göstergeleri daha iyi hale getirerek seçimlere giriyor. Üstelik bunu, karşısında cephelerin kurulduğu son derece gergin geçen bir seçim sürecinde yapıyor. Böylece ilk defa seçimlerde para dağıtarak oy almaya çalışmayan bir başbakan profili ortaya çıkıyor.
Peki muhalefet ne yapıyor? Ana muhalefet, iktidarın tam tersine, seçimlerde para dağıtarak halktan oy istiyor. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Merkez Bankası'nda birikmiş dövizlere de göz koyup, herkese para dağıtacağını söylüyor. Başbakan Erdoğan ise tamamlanmış yatırımları açarak seçmenin karşısına çıkıyor. Anlayacağınız muhalefetin seçimlerde oportünist politikalarına karşılık, seçim sonrasını düşünen gerçekçi bir Hükümet var karşımızda.