Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÜLEYMAN YAŞAR

Merkez Bankası döviz fiyatını nasıl yükseltecek?

Döviz kurları ve ticarete yapılan korumacı uygulamalar çirkin bir mücadeleye dönüştü. Serbest ticaretin savunucusu ABD yönetimi, büyük bir rahatlıkla Çin mallarının ithaline karşı yüksek vergi ve miktar sınırlaması getiriyor ve kendisiyle çelişkiye düşmekten hiç çekinmeden serbest ticarete karşı yasal düzenlemeler yapabiliyor.
Yaşanan kur savaşları nedeniyle ülkeler bugün dünya ticaret kurallarını büyük bir aldırmazlıkla çiğniyorlar. Amaç kendi mallarını satmak ve kendi vatandaşlarına iş bulmak. Özellikle dünyanın en gelişmiş üç ekonomisi ABD, AB ve Japonya, döviz kurlarına ve serbest ticarete müdahalede başı çekiyorlar. Bu üç ekonomide yaşanan sorunlar, dalgalı kuru savunan resmi söylemlerine rağmen el altından yönlendirilen kur rejimlerine dönüştü. ABD yönetiminin yanında Japonya ve AB de kur ve ticaret savaşlarında sürekli müdahaleci bir politika izliyorlar.
Peki bu müdahaleler kurları nasıl etkiliyor? Amerikan konut ve emek piyasalarında yaşanan zayıf gelişme nedeniyle gevşek para politikasına devam etme kararı, doların değerini düşürmeye başladı. 7 Haziran 2010'da bir euro 1.19 dolar olmuştu. Geçen haftanın son işgününde bir euro 1.38 dolara yaklaştı. Bazı döviz kuru uzmanlarına göre, merkez bankaları dolar satışlarını sürdürecek ve bir euro 1.50 dolara kadar yükselecek.
Böyle bir gelişme Avrupa ekonomisi için sorun yaratabilir. Ama ABD yönetimi, ihracatını artırıp yüzde 10 seviyesine dayanmış işsizliği azaltmak için euro ve Japon yeni karşısında doların değerini düşürmek amacıyla her yolu deniyor.
Gelelim Türk parasının değerine... Dünyanın parlayan yıldızı Türkiye'ye yabancı para akışı devam ettiği için, Türk parası değerleniyor. Merkez Bankası'nın tüketici fiyatlarına göre yaptığı reel kur hesaplamasında, 2003'e göre, Türk parası diğer ülke paraları karşısında yüzde 27 değerlendi. Bu ölçü, bize ihracat ürün fiyatlarımızın da yüzde 27 yükseldiğini gösteriyor. Dolayısıyla ihracatta rekabet gücümüzü kaybediyoruz. Son açıklanan ağustos ayı dış ticaret rakamlarına göre Türkiye'nin toplam ihracatı, ithalatının ancak yüzde 55'ini karşılıyor.
Peki Merkez Bankası Türk parasının değerlenmesini nasıl önleyecek? Merkez Bankası'nın geçen cuma günü aldığı kararlara göre, bu günden itibaren haftalık döviz alım miktarı, 400 milyon dolardan 500 milyon dolara çıkarılabilecek. Ayrıca kredi mektuplu döviz mevduat hesabı ve süper döviz hesaplarına ödenen faizler eskisi gibi olmayacak.
Geçen cuma gününden itibaren bir, iki ve üç yıl vadeli euro hesabına ödenen faizler üç yıllık vadede yüzde 3.25'ten yüzde 1'e indirildi. Aynı vadede dolara ödenen yüzde 2.75 oranındaki faiz, yüzde 0.25 oldu. Böylece kredi mektuplu ve süper döviz hesabına para girişi engellenerek ya da mevcut hesaplardaki dövizler sahiplerince çekilerek Türkiye'ye döviz girişinin azaltılacağı düşünülüyor. Çünkü yurtdışında ikamet eden Türkiye vatandaşlarının Merkez Bankası'nda açtıkları hesaplarda bulunan toplam döviz mevduatı tutarı 11.6 milyar dolara denk geliyor. Bu hesaplardaki paraların çıkışı ya da yeni mevduatın gelmemesi, döviz fiyatlarını yukarı doğru ittirebilir. Eğer Merkez'deki döviz mevduatı yüksek faiz veren diğer Türk bankalarına kayarsa aynı etki görülmeyebilir.
Alınan bu tedbirlerin, Türk parasının, dolar ve euro karşısında değerini nasıl etkileyeceği beklentisine gelince... Büyük bir bankanın tahminine göre, dolar yıl sonunda 1 lira 52 kuruşu aşar. Euro/dolar paritesi de aynı bankaya göre 1.35 olarak tahmin ediliyor Bu euro/dolar paritesine göre euro'nun Türk parası karşısındaki değeri de 2 liranın üstüne çıkabilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA