Galatasaray maça çok erken bir golle adeta galip başladı. Ama bu büyük avantaja rağmen devre sonuna kadar oyuna hükmedemedi. İlerdeki üç oyuncunun geriye yardım etmeyişleri ve yorgun Arda'nın sahada hiç görünmeyişi takım savunmasında büyük arızalara neden oldu. Hiç baskı görmeden hücuma çıkan Beşiktaş karşısında iki ön libero ve defans bloğu büyük sıkıntılar yaşadılar. Ofansif etkinlik de yetersizdi. Üstelik de Beşiktaş'ın yanlış takım tertibi ve mecburen aldığı riskler dolayısı ile meydana gelen elverişli ortama rağmen.
İkinci yarıda Beşiktaş'ın daha tehlikeli atakları izlendi. Ancak çok net kale önü tehlikeleri yaşanmasına rağmen gol yenmeyişi ve de ilk ciddi atakta farkın ikiye yükselmesi Galatasaray'ı rahatlatırken, işi o dakikada bitirdi. Galatasaray'da en beğendiğim isimler kaleci Leo Franco, Sabri ve görünmeyen kahraman Mustafa Sarp'tı. Ben dün gece Rijkaard'ın teknik direktörlüğünü ise beğenmedim. Takım fizik açıdan iyi değilken ve sıkıntılı anlar yaşanırken, skor avantajını da göz önüne alıp Barış'ı daha erken oyuna sokmasını beklerdim. Eğer Beşiktaş gol pozisyonlarında beceriksiz olmasa Galatasaray maçı kaybedebilirdi de...
NİHAT'TAN SON ADAM OLMAZ
Mustafa Denizli yine formsuz ve her zaman vurgaladığım gibi hücumda son adam oynamaya yapısı müsait olmayan Nihat'ı ısrarla dün gece de bu mevkide oynattı. Beşiktaş ilk yarıyı bu yüzden 10 kişi oynadı. Bence Tabata'yı da devrede çıkarması yanlıştı. Yapılması gereken değişiklik Nobre-Nihat olmalıydı.
Ayrıca Ekrem Dağ'ın ön liberoda ne işi vardı doğrusu anlayamadım...
Aslında maçın hakkı kesinlikle bu değildi.
Ama Rüştü'nün yediği hatalı iki gol de Mustafa Denizli'nin yanlışlarından kaynaklandı.
Çünkü Rüştü cezası ve sakatlığı yüzünden uzun zamandır takımdan ayrıydı. Hakan Arıkan da oynadığı maçlarda başarılıydı. Takımın ofansif olarak en etkili ismi Serdar'dı. Ama o da adeta gol kaçırma yarışına Beşiktaş adına yapacak bir şey kalmadı. Hakem Bülent Yıldırım genel yönetimi ve kart standartları ile mükemmeldi. Tek tartışılacak pozisyon, Beşiktaş atağında kaleci Leo Franco'nun topa ceza alanı içinde mi dışında mı elle müdahale ettiğiydi. O da süzülmesi çok zor bir pozisyondu.