Dün gece Ankara Asaş Stadı'nda yüksek tempolu kora kor zorluk derecesi yüksek bir maç izledik. İkinci yarı ortalarında oyuncu değişikliklerine kadar kötü bir performans sergileyen G.Saray ciddi saha içi sıkıntıları yaşadı. Pozisyon bulmakta güçlük çekerken zaman zaman da kale önü tehlikeleri yaşadı. En önemli sorun ikinci devrenin son 20 dakikasına kadar Rijkaard'ın ayağa pas sistemi hiç işlemedi.
Tabii bunun çeşitli nedenleri vardı. Ayhan'ın yokluğunda Mehmet Topal'ın top kullanmadaki yetersizliği, Elano'nun fiziki güçsüzlüğüne ilaveten Hürriyet'in yakın markajında pasivize olması, Baros'un rakip defansın içinde sıkışması, aktif olamaması, Arda'nın oyuna bir türlü konsantrasyon sağlayamaması ve de Ankaraspor'un dirençli ve disiplinli futboluydu.
Hatta oyuncu değişiliklerine kadar Rijkaard'ın ayağa pas kurgusunu sahaya yansıtan Ankaraspor'du. Elano ve Baros çıktıktan sonra Nonda'nın etkili futbolu ve Sabri'nin ikinci yarıdaki hırsı Arda'yı da hareketlendirince G.Saray birden rakibini baskı altına aldı. Ve de Kewell'ın kornerden mükemmel ön direk golüyle skor avantajı yakaladı. Ardından Rijkaard yine doğru bir hamleyle Aydın'ın oyuna aldı.
M.SARP GİZLİ KAHRAMAN
Bu defa Aydın-Nonda işbiriliğiyle skoru garanti altına alan gol geldi. Ve G.Saray uzun süre sıkıntılar yaşadığı maçın sonunu çok rahat bitirmiş oldu. Bu arada Servet'in müthiş hırsına ve devamlılığına saygı duymayı ihmal etmeyelim. Sahada görünmeyin ama her yerde var olan Mustafa Sarp zor geçen dönemde G.Saray'a önemli katkılar sağladı.
Ve kaleci Leo Franco'nun da skorda denge varken çok kritik zamanda Tita'nın ayağından müthiş refleksle aldığı topla golü önlemesi de bir nevi kırılma noktasıydı. Ankaraspor tahminimden çok daha iyi futbol sergiledi. En büyük sorunları Neca ve İlhan'ın oyuna bir ağırlık koyamayışlarıydı. Son 15 dakikaya girerken kornerden bir gol yediler. Hakem Kuddusi Müftüoğlu ise oyunun üstüne çıkmadan iyi bir maç yönetti.