Adalet son günlerde fena halde gündemimizde.. Ahmet Hakan dostum "Aman ne güzel, jüri sistemi olmayan Türk Hukuku'ndaki boşluğu sosyal medya doldurdu. Şimdi bir sosyal medya jürimiz var" demez mi?.
Yargıyı etkileyen ve bir gün öce verilmiş tutuklama veya tutuksuz yargılama kararını sosyal medya baskısı ile anında tam tersine çeviren yargının artık bağımsız olmadığını ve baskı altında kalmaya başladığını yerme yerine, bu alkışa karşı çıktım ve "Adalet mülkün temelidir" dedim.. Antik Mısır'dan beri geçerli bu hukuk deyişini başlık yaparken..
Yaparken de yıllar önce bu köşede yayınlanan ve ayni başlığı taşıyan yazıyı hatırladım.
"Yazıyı" diyorum, çünkü yazan ben değil, sevgili arkadaşım Sunay Akın'dı.. "Bu yazıyı bugünlerde tekrar yayınlamam lazım" dedim, kendi kendime..
O gün, işte bugün.. Söz Sunay'da..
İşte Prusya Kralı Friedrich Wilhelm'in muhteşem yazlık sarayı. Bahçeleri ve göleti dillere destan..
Ama asıl efsane olan, bu sarayın komşusu, en uç köşesinden böyle görünen değirmen ve değirmenci.. O muhteşem efsane, yazıda..
***
***
Sunay öyküyü bitirdi ama sözünü bitirmedi.***
Yıllar sonra genç bir Osmanlı subayı, bir yılbaşı gecesi Berlin'de bir davete katılır.
Arkadaşlarına bu hikâyeyi anlatır ve teklif eder..
"Haydi gidelim ve bu sarayı görelim.
Değirmen de hala duruyormuş, sarayın arkasında."
Kimse yılbaşı balosunu bırakıp o soğukta dışarı çıkmak istemez.
Genç subay kararlıdır. Tek başına çıkar gider.
Tek başına bu eşsiz anıta bakar..
O genç subay, Mustafa Kemal'dir.
Ve Kurucu Lider Mustafa Kemal Atatürk, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm mahkeme salonlarında, yargıçların arkasındaki duvara asılacak sözü yazdırır..
"Adalet, mülkün temelidir!"
*
Pazar Neşesi
Pazar Neşemiz, taşınma sırasında bulduğum çok eski bir dosyadan çıktı. 2002 yılında Zuhal Yalçın adlı okur yollamış.. Buyurun..
***
Üç adam ölür ve Cennet'in kapısına gelirler...
Cennet'in kapısında Aziz Piyer, onlara der ki: "Burada tek kural var, ördekleri ezmeyeceksiniz."
Adamlar bir şey anlamaz ama Cennet'e bir girerler ki her taraf ördeklerle dolu adım atacak yer yok.
İçlerinden biri yanlışlıkla bir ördeğin üstüne basar, anında bir melek gelir.. Yanında da görüp görebileceğiniz en çirkin kadın...
Melek "Sen ördeklerden birini ezdin, ceza olarak bu kadınla seni sonsuza kadar birbirinize bağlıyorum" der ve onları zincirle birbirlerine bağladıktan sonra gider."
İkinci gün adamlardan biri daha yanlışlıkla bir ördeğe basar. Anında melek çok çirkin bir kadınla gelir ve onu da zincirle ikinci adama bağlar...
Üçüncü adam tek başına kalır. Arkadaşlarının başına geleni gördüğü için çok dikkatle, ördeklere basmadan çevreyi dolaşmaya başlar.
Aylar geçer, adam tek bir ördeği ezmemiştir. Bir gün bakar ki melek ona doğru geliyor, yanında da son derece güzel bir kadın.. Melek hiçbir şey söylemeden güzel kadını adama zincirler ve gider.
Adam bu işe çok şaşırır, çok da sevinir ve düşüncesini kadına söyler..
"Seni hak edecek ne yaptım acaba?"
Kadın "Onu bilmem" der.. "Ama ben bugün bir ördek ezdim."
*
Latin Sözleri
"Esse quam videri bonus malebat!"
"İyi görünmektense, iyi olmayı yeğle!"
Sallustius