Son yıllarda aldığım en güzel bayram kutlaması ve armağanı dün kargodan geldi. O çok iyi ambalajlanmış kutuda ne olduğunu bilmiyordum bile. Açtım. Saman yığınları arasından tek kişilik bir yemek takımı çıktı. Çorba kasesinden, tabağa, fincandan yumurtalığa.. Çok şirin.. Hepsinin üzerinde çocuk çizimleri ve boyalarıyla deniz, gökyüzü, gemi ve dümen resimleri var..
Çocuklar, hatta çok küçük çocuklar için bir mama, yemek seti bu..
"Gönderen adresi şaşırmış olmalı" derken, samanların altından bir mektup düştü.
"Sevgili Hıncal Uluç" diye başlıyor, basılı mektup.. Ama en üstte el yazısı ile "Sevgili Büyüğümüz" yazıyor. En altta da ıslak imza.
Özene bakar mısınız?.
Okudum, Kütahya Güral Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli'den gelen mektubu, bir nefeste..
Sonra bir daha okudum, tadını çıkara çıkara..
Yıllar önce "UNESCO Yaşayan Kültür Mirası" ilan edilen, dünyada "Çininin Picassosu" diye anılan, şimdi ışıklar içindeki Sıtkı Ustam, bana Kütahya'nın muhteşem doğal ve antik hazinelerini gezdirirken, Güral Porselen'e de götürmüş, bir akşam yemeğinde ailenin misafiri olmuştuk.
Sema Hanım da o yemekte var mıydı, emin değilim ama galiba vardı ve galiba tasarımlar yapıyordu..
Kütahyalılar Sıtkı Usta'ya sevgi değil, öfke ile bakıyorlardı genelde..
"Buraya yığınla turist gelmesine sebep olacak, huzurumuz kaçacak" diye.
Öyleyken, Gürallar, Usta'ya destek olmuşlar, internet sitelerini kullanma izni vermişlerdi. Onu dünyaya bağlayan internet Ustamın eli, koluydu adeta..
Sıtkı Usta "Bu aileye dikkat et.. Bunlar Anadolu'da zengin olunca İstanbul'a taşınanlardan değil. Şirketin merkezi hala burada.
Şirketi kuran baba ve yetişkin evlatlar, burada yaşıyor" demişti.
"Babaları her biri için ayrı ev yaptı, burda.." İşte o ailenin, bugün Yönetim Kurulu Başkanı olan kızı Sema yazmıştı bana..
Siz de okuyun, şimdi..
*
Değerli Büyüğüm, Sevgili Hıncal Uluç,*
Şimdi bana "Bu yazıyı niye yazdın" diye soracak var mı içinizde.. Sanırım yoktur.. Varsa, onlara cevabım..
"Canım istedi, yaptım." Şimdi de, o çocuklar için tasarlanmış fincanımla, içimdeki çocuğun kahvesini içiyorum..
Minnacık çocukken yazları gittiğimiz Manyas Çavuşköy'de Babaannem, yemekten sonra, ya da misafir geldi mi, mutfaktaki odun ocağında kahve pişirir ama bırakın içmeyi, tatmama bile izin vermezdi.
İçimdeki çocuğun içinde kalan o ukdeyi, 74 sene sonra, şimdi gerçekleştiriyor ve hem de özel çocuk fincanımla kahvemi içiyorum işte..
Sizin için çocuklar..
Sizin için, 7'den 70'e değil, 80, 90, 100'e, bütün çocuklar..
En başta da, İçimdeki Çocuk için, Sevgili Sema!.
***
Tebessüm
Cumhuriyetin 12'nci yıl dönümü için bulvarlara, duvarlara asılacak döviz örnekleri hazırlanmıştı. Onay almak için, Mustafa Kemal Atatürk'e getirdiler..
Arada onun için yazılanlar da vardı..
"Atatürk bizim en büyüğümüzdür."
"Atatürk bu milletin en yücesidir."
"Türk Milleti asırlardır bağrından bir Mustafa Kemal çıkardı."
Atatürk, listeyi dikkatle inceledi.. Bunları ve benzerlerini çizdi ve kendisi yazdı..
"Atatürk bizden biridir".
Sevdiğim Laflar
"Çocuk sevgisi, insan sevgisi için bir ihtiyaçtır."
Mustafa Kemal Atatürk