Gazetem o çok güzel, çok anlamlı ve de özlemle beklenen fotoğrafı neden yarım sayfa değil de, posta pulu gibi minnacık yayınladı ki, dün!.
Bu ülkenin, bu ülke insanının özlemle beklediği güzellikler ne zaman, kavga, dövüş, kin, öfke ve bölme, bölünme haberlerinin üstünde yer alacak?.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hem de nasıl içten gülerken kaç resmini hatırlıyorsunuz?.
17 yıldan söz ediyorum. Bu ülkeyi yönettiği 17 yıldan!.
Başkan gülüyor.. Koltukta.. First Ladymiz Emine Erdoğan, dünyaca ünlü piyanist ikizlerimiz Süher ve Güher Pekinel kardeşler de gülüyorlar, yanındaki divanda..
Bu özlenen, hasretle beklenen resim Külliye'de çekilmiş..
Buluşma sebebi ne?.
O, daha da güzel, daha da anlamlı, belki ülke kaderinde bir dönüm noktası olacak kadar önemli bir olay..
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO), yeni sezon açılış konserini ilk defa Külliye'de verdi.
Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde..
Açılışa Başkan Erdoğan ve eşi First Lady Emine Erdoğan da katıldılar..
Rengim Gökmen yönetimindeki CSO, sezona Ferit Tüzün'ün "Türk Kapriçyosu" ile girdi. Bu seçim de güzel, bu seçim de özeldi.
Final de güzel, final de özeldi.
Borodin'in Prens İgor Operası'ndaki Poloveç Türkleri'nin danslarını anlatan bölüm, dünya klasikleri listesinde en çok çalınan, en çok sevilenlerde biridir, hemen her ülkede..
CSO o özel konseri ayakta alkışlar ve işte o Poloveç Dansları ile bitirdi.
Resimde dört tanıdığınız yüz var. Erdoğanlar ve Pekinel Kardeşler.. Dördünün de ortak noktası.. Hepsi gülümsüyor, gülüyorlar.. Hepimizin özlem duyduğu bir fotoğraf değil mi bu?.
O gece orada olanlar tarihi bir an yaşadılar.
1924 yılında, Atatürk'ün emri ile Ankara'ya taşınan CSO'nun üyeleri, daha savaş devam ederken kurulan ve sonradan Konservatuara dönüşen Musiki Muallim Mektebi'nde de hocalık yapmaya başladılar ve bugünkü ulusal musikimizin ve sanatın temellerini attılar..
Başkan Erdoğan'ın daveti ile 2019-20 sezonunu Külliye'de açan CSO, işte oydu.
Erdoğan konser sonunda, şef Rengim Gökmen'e ve Orkestra Müdürü Altan Kalmukoğlu'na 1933 yapımı birer İstiklal Marşı taş plağı armağan etti.
Daha sonra da eşiyle birlikte açılış konserinin konuk sanatçıları olarak Poulenc'in piyano konçertosunu seslendiren Pekinel Kardeşleri ağırladılar.
Şimdi bu güzellik değil de nedir?.
Bu güzellik, hem de nasıl içten, hem de nasıl coşkuyla yazılmazsa, ne yazılır, söyler misiniz?.
Ben söyleyeyim. Sadece kötü haberler ve fitneler, fesatlar!.
İşte örnek..
Devlet Opera ve Balesi'nin gelmiş geçmiş en başarılı Genel Müdürleri'nden Rengim Gökmen, 2014 yılında durup dururken görevden alınınca, Danıştay'da dava açmış ve kazanmıştı. Dava sona erdiğinde onu görevden alan bakan da gitmişti.
Rengim Gökmen yeni bakana "Bu davayı ben uğradığım haksızlığı göstermek için açtım. Sizi güç duruma sokmak istemem. Atandığım 'Danışmanlık' görevinde size aktif yardımcı olarak devam edebilirim. Amaç el ele sanata hizmet etmek" dedi. Gerçekten de o tarihten bu yana, danışman olarak çok faydalı işler yaptı.
CSO Başkanlığı görevini de sürdürdü.
Bu yılın açılışında, Başkan ve eşinin konseri izlemesinde Gökmen'in bu tavrı çok önemli rol oynadı.
Oysa fitneciler, Gökmen'in "Barışçı, birleştirici tavrı"nı yerden yere vurmuşlar, dünya çapındaki şefimizi, menfaat uğruna ilkelerini satmakla suçlamışlardı.
CSO 2019 açılış konseri, yeri ve katılanlarıyla, barışçı, birleştirici olmanın zaferini kanıtladığı için "Muhteşem!." Öteki gazeteleri henüz görmedim..
Bakalım, CSO'nun 1924'te Ankara'ya taşınması Türk Kültür ve Sanatı için nasıl bir dönüm noktası olduysa, 2019 Külliye Açılışı'nın da bir kilometre taşı olacağının kimler farkında?. Göreceğiz!.