İki gün, tepeden, kocaman iki trafik yazısı yazdım. Biri Ekrem İmamoğlu'na, öteki Süleyman Soylu'ya.. Biri İstanbul'dan sorumlu yerel, öteki ülkeden sorumlu genel yönetici onlar..
İlk ses Ankara'dan geldi. Bakanlık, Trafik Daire Başkanı Mehmet Yavuz, yazımın mürekkebi kurumadan aradı. Uzun uzun konuştuk.
Yavuz dostum, önce sağlığımı, bu arada 'şeker' durumumu da sordu.
Merak etme Yavuz dostum. Hele şekerim maaşallah, aylardır normal!.
Yani yazılarımdaki öfkeli üslup, yüksek şekerden gelmiyor.
"Haklı olduğunuz noktalar var, ama güzel şeyler de var" dedi, Başkan..
Yavuz Başkan'la İstanbul'da buluşup yüz yüze konuşmak üzere anlaştık.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Bürosu'ndan yanıt ise, onlara doğrusunu ve kolayını anlattığım halde, gene en dolambaçlı yoldan geldi ve Yasemin bel fıtığı nedeniyle hastanede olduğu için tam çıkarken elime ulaştı. Bu yüzden o cevabı etraflıca salı köşeme alacağım.