Türkiye günlerdir, Emine Bulut'un, 10 yaşındaki kızının "Anne lütfen ölme" çığlıkları arasında öldürülüşünü yaşıyor. Protestolar, futbol maçlarına, tribünlere kadar yayıldı. Belki de bu yüzden çok önemli bir ayrıntı gözlerden kaçtı.
Olaya el koyan Cumhuriyet Savcısı, işlenen vahşi cinayeti, cep telefonu ile çekip, televizyonlara, gazetelere ve sosyal medyaya dağıtanlar hakkında soruşturma açtı.
Bu ülkemizde bir ilk. Gözler önünde vahşice bir olay cereyan ederken, bunu "Nasıl kişisel menfaate döndürürüm" diye düşüncesiyle müdahale etmeyen, elindeki telefonu yardım çağırmak yerine, saklanıp sessizce cinayet, ya da intiharın bitmesine kadar görüntülemek için kullanan ve hemen belki de anlaşmalı olduğu Ana Haber Kanalına ileten, en az o cinayeti işleyen kadar cani ruhlu adamlar ilk defa mahkeme önüne çıkarılacaklar..
"Ana Haberlere ileten" dedim. Aynen öyle RTÜK.. Aynen öyle.. Her haber bülteninin sonunda açık seçik "Whatsapp İhbar Hattı" diye cep telefonu numarası veriliyor ve gelen iğrenç görüntüler, hem de "Aile İzleme Saati"nde, önünde de "Genel izleyiciye açık" ikonu ile yayınlanıp, sapık ruhlu kişiler teşvik ve tahrik ediliyor..
Peki RTÜK ne yapıyor?.
Sayın ve Sevgili RTÜK üyeleri, Emine Bulut'un annesi Fadime Hanım'ın feryadını okudunuz mu gazetelerde, iki satırla geçilen..
"Benim kızım orda çırpınırken nasıl oluyor da bunlar çekim yapıyor, kızımı ordan kurtaramıyor. Orası kalabalık. Kaç kişi var orda. 10 yaşındaki torunum 'Ambulans çağırın' diye çığlık atarken bunlar durmuş çekim yapıyorlar.."
Okudunuz mu RTÜK üyeleri..
Siz de suç ortağı olmuyor musunuz acaba, izin vererek.. Göz yumarak!.