Seçimler bitti. 4 yıl seçim yok..
Ne güzel değil mi?. En güzeli de gazetem.. Hele son aylarda seçim bülteni gibi çıkarken, gazeteciliğe döndük. Birinci sayfamızda çok hoş haberler yayınlanmaya başladı, aylardan beri ilk defa..
Merakla okunan, okutulan, anlatılan haberler..
..Ve asıl bombayı da dün patlattı bizimkiler..
Bana sorarsanız, yeni neslin en güzel spor kalemiydi.. Sonra bazı iç anlaşmazlıklar, o zamanki yönetimin kıskançlıklarıyla, polis adliyeye geçti. Harika "Haber Hikayeleri" yazıyordu. Hadi gazetede siyasi haberlerden yer yoktu, ama ekler için bire birdi.. Onların da aklına gelmedi, her gazetede ayni resim, ayni başlık, ayni üç satır ama başka imzalarla çıkan palavra haberler yerine "Okunacak" bir şey yayınlamak..
..Dün sabah gazetemi kapıdan alınca, gözlerime inanamadım.
Nerdeyse tam birinci sayfayı kapsayan bir bomba gazetecilik örneği vardı.
"İnsan tacirlerinin tükettiği hayatlar!." Bir SABAH muhabiri, kendisine Avrupa'ya kaçmak isteyen bir Türkmen sığınmacı süsü vermiş ve aralarına karışıp, İnsan tacirleri'nin izini sürmüştü.
Hem de harika fotoğraflarla..
O gazeteci işte o, yıllardır ziyan olan Emir'di. Benim sevgili kardeşim, Emir Somer.. Fahri Somer Ağabeyimin oğlu Emir.. O müthiş gazeteciliğini ve kalemini babasından alan Emir..
Bir solukta okudum..
Gördüm ki, Emir olayı bir polisiye dizi gibi yazmış..
Gördüm ki, ertesi gün de devam edecek!.
Bu gazetede daha ne cevherler var!.
Dört yıl seçim yok.. Dört yıl gazetecilik yapacağız.
Daha kimleri tanıyacak, seveceksiniz!.