Dün "Dağlarına bahar gelmiş memleketimin" demiştim, dostum, arkadaşım, meslektaşım, bir yerde Türkçe ustam, Kürt asıllı ozan Ahmed Arif'i de anarak..
1 Mayıs sabahı "Bahar gelmiş" bahçeme oturup, eski 1 Mayıslarda "Bahara hoş geldin" diyen ülkemi hatırlamış ve bu sevgili, bu cennet ülkemin "Bahar Hasreti"ni anlatmıştım..
Bugün sizlere o bahar gelmiş bahçemin fotoğrafını sunuyorum!.
20 yıldır Alkent'e, bu yemyeşil, bu korular, çimenler ve çiçeklerle dolu, İstanbul'un en gıpta edilen sitesine baharı getirenlerin başındaki Gürsel Usta, benim bahçemin, bu bahçenin de mimarı..
Ödülü, kovulmak!. Suçu "Hıncal'ın da bahçıvanı" olmak..
"Yalan" diye yazılar astırdı, sitenin her kapısına zorba..
"O zaman neden kovdun" dedim..
Utanma yoksunu adamdan çıt yok günlerdir.
Haber aldığıma göre yeni "Kovma" planları içindeymiş.. Bahçıvan kadrosundan.. Temizlik kadrosundan.. Güvenlik kadrosundan.. Evdeki su, elektrik başta her türlü tamirat işlerine koşan servis kadrosundan..
Dün bahçeme gelen bahardan söz etmiştim. O bahçe işte bu bahçe.. Beni anılara, acılara, özlemlere gömen bu bahçeyi yaratan Alkent Bahçıvanı 20 yıllık emektar Gürsel Usta, bir zorba tarafından sırf benim de bahçıvanım olduğu için kovuldu. Benden intikam alacak, bana göz dağı verecekti aklınca, aklına şaştığım!.
Tüm amaç, her ay ödenen aidatları düşürmek..
Bilmediği, anlamadığı, farkına dahi varmadığı "Alkent'i Alkent yapan, Alkent'i değerli yapan şey, beton binalar değil, o üç kuruş aidat için kovmaya başladığı "İnsan" dır. Alkent bina değil, insandır çünkü..
Alkent, o insanların yarattığı cennette, güvenle oturmak, her türlü kolaylıklar içinde yaşamaktır.
Utanma yoksunu adam bunları bilmez, anlamaz.. Çünkü Alkentli değil, iyi mi?. Ben de yeni öğrendim..
Bu üç kuruşluk aidat hesapçısı 'Zorba'nın Alkent'te dairesi bile yokmuş. Yani ne ev sahibi sitemizde, ne de kiracı..
Utanma yoksunu adam, bir site sakinin misafiri olarak kalırmış, Alkent'te..
Bana geldi anlattılar, inanmadım.
Şimdi o yalanlasın.. Kira kontratı, ya da tapusunun fotokopisi ile yalanlasın bu iddiaları.
Gene susarsa ben resmi dilekçe ile Beşiktaş Belediyesi'ne, Akadlar Muhtarlığı'na yazıp soracağım..
"Bu zat-ı muhteremin resmi ikametgahı neresidir?. Beşiktaş ilçesi ve Akadlar Mahalle Muhtarlığı'nda hangi adrese ne sıfatla kayıtlıdır?." Gerçekten "Misafir"se, bir misafiri böyle "Katliam" yetkisi ile başkan seçenlerin amacı ne olabilir, peki?.
Adam kovmalar yüzünden uzun vadede daire değerlerinin düştüğünü bile bile, her ay 3 kuruş eksik aidat ödemek için seçmediler herhalde..
Bana gelenler uzun uzun anlattı.. Aklım almadı..
"Aidat ödemeyen 48 daire varmış", bizim sitede..
Var mı gerçekten?.
Varsa, hem de Gürsel'den sağlanan üç kuruşa tenezzül edenler, 48 dairenin tek kuruş ödememesine nasıl razı oluyor, nasıl göz yumuyorlar?.
Yoksa bu fakir kovmayı marifet sayanlar, zenginlerin 48 dairesi, o dümen, bu numarayla aidat ödemesin diye mi seçilip başa getiriliyor?.
Gürsel Usta'nın kovulması ile daire başına düşen aidat kazancı 3 bilmem kaç lira..
Aidat ödemeyen 48 daireden kayıp, hele yıllardan beri kayıp ise binler, yüz binler..
Neler oluyor, neler dönüyor Alkent'te?.
Utanma duygusu olmayan adam beni mahkemeye verse keşke.. Keşke gitsek de her şey yargının önüne gelse..
Zorbanın cesareti var mı, her şeyi yargı önünde konuşmaya?.