Tanrı, benim gibi bir eşeğin duasını kabul etti. "Bir gün ara ver Tanrım" demiştim, arka arkaya her gün bir sevdiğin gitmeye başlayınca.. Verdi, ama duam kadar.. Bir günlük..
Sonra.. Sonra "Ben eşeğim" dedim ya..
Kaç kez bu köşede size talkın verdim.. "Aman, yarın, öbür gün, sonra, diye ertelemeyin.. O yarın hiç gelmeyebilir" dedim.. "Sizin ya da onun için yarın olmayabilir.."
Şevket Ağabey, Uğurluer, hayatta en sevdiğim insanların başında geliyordu. Harika insandı bir.. Tam da benim sevdiğim istediğim müziği yapardı, minik, üç kişilik gurubu ile.. O piyanoda, her şeyi çaldığı piyanosunun başında olarak, iki..
En son hatırladığım o efsane Park Otel'de müzik yapardı, öğleden sonraları.. Happy Hours!.. Mutlu saatler.. Nasıl mutlu olurdum. Sık sık giderdim de..
Şimdi orada, gene öğleden sonraları İlham Ağabeyim, Gencer var, piyanonun başında.. 7 sene sonra, 100 yaşına basacak İlham Gencer.. Hâlâ harikalar yaratıyor..
Üniversite yıllarında onun "Not not, not responsible" şarkısıyla, cumartesi öğleden sonra partilerinde zıp zıp zıplarken, bir gün onunla ahpap olacağımızı aklıma bile getirmezdim..
(Hemen iki not tabii. O zamanlar diskotekler yoktu bir, kızlar gece çıkamazdı iki.. Bu yüzden sadece cumartesi öğleden sonra adı kimseyi korkutmasın diye "Çay" düzenleyen canlı müzikli mekanlarda, ya da ev partilerinde buluşurduk, bir. Türk popu İngilizce sözlü yazılırdı o devirlerde.. Erol Büyükburç ve Little Lucy ile öyle başladı. Sonra Türkçe sözlü pop oldu, nihayet Türk Pop Müziği.. Bu da iki..)
Tam 20 yıl, TRT'de "Anılarla Müzik" yaptı, Şevket Ağabey.. O programlar olmasa, TRT Müzik herhalde "Hey Gidi Günler Hey" başlıklı o nostalji saatini yapamazdı. Her programda var, Şevket Ağabey ve bir konuğu..
Daima güler yüzlü Şevket Ağabeyimin sesi çıkmıyordu ne zamandır.
"Sağlıklı olsa, çalardı bir yerlerde, duyardım mutlak" dedim, kendi kendime..
"Arayayım, izini bulayım bir ziyaretine gideyim" dedim, altı ay oluyor..
Şimdi anladınız mı neden ben eşeğim?.
Altı aydır, bugün, yarın.. Sanki o da, ben de ölümsüzüz ya..
Açtım ki geçen sabah gazeteyi "Şevket Uğurluer'i kaybettik.."
Şimdi ancak yukarlarda buluşabiliriz Şevket Ağabey.. Tabii senin gittiğin yere beni alırlarsa..