Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Bugün 23 Nisan!. Neşe dolmuyor insan!.

Dün sabah saat 9.30'da evden çıktım. Etiler v e Levent'i TEM'e bağlayan bizim Tepecik Yolu.. Sonra İstanbul'un en hareketli, 24 saat yaşayan Nispetiye Caddesi.. Sonra kentin en büyük ana arterlerinden biri Barbaros Bulvarı... Hepsinden geçerek gazeteye geldim..
Buz gibi.. Neden?.
Kentte, günün Bayram, hem de nasıl önemli, nasıl anlamlı, nasıl bir "Büyük" Bayram olduğunu hatırlatan tek işaret yok da ondan!.
Alın bir yabancıyı getirin İstanbul'a, Bayram olduğunun farkına varmaz.
Atina'da yaşamıştım bir Yunan Milli Bayramı.. Sofya'da bir Bulgar Milli Bayramı.. Nasıl rengarenkti iki kent.. Nasıl coşku içinde sokaklardaydı insanlar, şarkılar söyleyerek, danslar ederek..
Yol boyu kıpkırmızı olmalıydı geçtiğim üç ana yolun üçü de.. Balkonlara ve camlara asılan bayraklarla.. Binlerce balkon, on binlerce camın önünden geçtim.. Tek tek sayabilirdiniz, o kadar enderdi, Ayyıldız evlerde, apartman ve gök delenlerde.. 35.. Bilemedin 40..
CHP'yi yönetenler "Cumhuriyet'in kurucusu Atatürk'ün Partisi" diyorlar.
Evimden işime, yaşadığım semt Beşiktaş.. Atatürk'ün Partisi yönetiyor bu semti.. İstanbul'un kendisini de öyle..
Ne yapmış, Atatürk'ün Partisi, kentte Atatürk'ün Çocuklara Armağan ederek, dünyada bir ilk yarattığı, Cumhuriyet'in İlk Büyük Millet Meclisi'nin Açılış Günü için?.
Yahu Zafer Taklarından vazgeçtik.. Caddelerin üzerinden iki bez afiş geçir.. Elektrik direklerine boydan boya rengarenk bayraklar indir.. Yap işte.. Yap ki evinden çıkan farklı bir güne girdiğinin farkına varsın!.
Ben çocukken Bandırma'da, Kilis'te Milli Bayramlar öyleydi. Bütün evler gibi, bizim evimiz bayraklarla süslenir, sonra da Bayramı yaşayan o artık rengarenk sokaklara, caddelere çıkılırdı.
Sabah erkenden okula koşar, Bayram töreni yapar, sonra önde yavru kurtlar ve izciler, arkada tüm okul, kentin ana caddesini baştan başa yürür, Cumhuriyet Meydanı'nda öbür okullardan gelenlerle toplanırdık. Orda Vali, Belediye Başkanı kısa konuşmalarla günün anlamını çocuklara anlatır, sonra kasıla kasıla yürüdüğümüz geçit resmi yapılırdı. Bağıra çağıra 23 Nisan şarkıları ve marşları söyleyerek yürürdük.
Hiç bitmesin isterdik, 23 Nisan'ın.. Çünkü o günün, biz çocukların olduğunu bütün ruhumuzla hissederdik. O gün, o pırıl pırıl süslenmiş kent bizim olurdu çünkü..
Ve de heyecanla geceyi beklerdik. Fener alaylarını..
İki gün sonra gelen gazetelerde Ankara'daki, başkentteki törenlerin resimlerini görünce nasıl kıskanırdım.. Orada en büyük Vali değil, Cumhurbaşkanı olurdu çünkü. Ankara bir başka süslenir, törenler bir başka muhteşem olurdu.. Bir gün Ankara'da bir bayram yaşamayı hayal ederdim..
Haksızlık yapmayayım. Dün, 23 Nisan'ın bayram olduğunun işaretleri vardı İstanbul'da..
İndirilmiş kepenkler.. Bomboş yollar. 23 Nisan salı ya. Pazartesi de kırma imkanı bulanlar, hafta sonu tatilini 4 güne çıkarmış, boşaltmışlar İstanbul'u. İki gündür yollar bomboş. Trafik sıfır. Her yer istediğin yer, otopark..
Boş verin, "Ulusalı, Milliyi.." Boş İstanbul'da yaşamanın keyfini sürün..
Keşke her gün Bayram olsa..
Pardon Bayram kalmadı fiilen. Adını değiştirip Tatil koyalım..
"23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Tatili.."
"19 Mayıs Gençlik ve Spor Tatili.."
"30 Ağustos Zafer Tatili.."
"29 Ekim Cumhuriyet Tatili.."
Planlarınızı hemen yapın ha.. Erken rezervasyonla binlerce lira da kâr edersiniz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA