Çarşamba günü öğleden sonra, oturdum, başından sonuna Divan Toplantısı'nı izledim..
İzlenimim mi?. İşte bu yazının başlığı..
Divan, Galatasaray'ın "Akil İnsanlar Topluluğu" demek..
Salonda yaşını başını almış, kıdemli, bilen üyeler oturur.
Karşılarında da Yönetim Kurulu yer alır..
Toplantılar, ayda bir yönetimi sorular ve eleştirilerle yönlendirmek için yapılır. Tavsiye kararları alınır..
Yani öyle olması gerekir..
Bu çarşamba Başkan Mustafa Cengiz, kenarda oturup susmayı tercih edince (ki çok akıllı bir taktikti. Konuşmaya ve sorulara yanıt vermeye kalksa, rezil olurdu) Başkan yardımcıları ve Denetim Kurulu sözcüleri konuştu..
"Vay" dedim.. "Vay!. Mustafa dostum bunları nasıl listesine almış, almakla kalmamış bir de çok önemli görevler vermiş.."
O Yönetim Kurulu'nun kalitesini ortaya koyan bir örnek vereyim..
Hukukçu üye Hamdi Yasaman, İdari İbra'ya karşı yürütmeyi durdurma kararı üzerine konuştu.
"Bu karar hiç bir anlam ifade etmez.
Çünkü bu davayı her kongre üyesi, istediği mahkemede açabilir, bunlardan biri de, eş dost, falan filan 'Durdurma kararı' verir.
Ayni mantıkla isteyen bir üye de 'Mali İbra' kararı aleyhine yürütmeyi durdurma isteyebilir" derken, Yönetim Kurulu masasından, Galatasaray Kongresi'nce, bu tarihi, bu Batıya Açılan Pencere Kulübü yönetmek için seçilen üyelerden biri laf attı..
"Açmazsan namertsin!." Galatasaray'ı yönetenlerin kalitesine bakar mısınız?.
Hukuku da tüzüğü de bilmeyen bir öfkeli Mustafa Cengiz tetikçisi, Başkan Yardımcısı olursa bu da olur.
Efendim, İdari İbra'nın reddi oylaması anlamsız ve geçersizmiş. Çünkü geçmişte Denetim Kurulu raporu ibra edildikten sonra, yönetimin ibra edilmemesi kararı Yargıtay'dan dönmüş. Yargıtay "Denetim Raporu'nun ibrası mali bakımdan ibradır. Mali bakımdan İbra edilen yönetime İdari İbrasızlık olmaz" demiş. Başkan Yardımcısı o kararı okudu..
Tamam da, o zaman Galatasaray Kulübü tüzüğünde, Yönetim Kurulu konusunda tek ibra vardı. Oysa bugünkü tüzük değişik..
Aynen alıyorum.. Genel Kurul'un görevlerini anlatan 24'üncü Madde'nin 9'uncu fıkrası..
"... Yönetim Kurulunu Mali ve Yönetsel bakımlardan ayrı ayrı görüşerek karara bağlamak.."
Yani, Mali ve İdari İbra'nın ayrı ayrı olması, Galatasaray'ın bugün yürürlükte olan tüzüğünün amir hükmü..
Demek ki neymiş? Başkan Yardımcısı tüzüğü bilmiyormuş.
Bu yardımcı bir de ayrı ayrı ibranın saçma sapan bir şey olduğunu söyledi iyi mi?.
Tüzüğü bilmiyor, mantık da yok..
Kongreye pırıl pırıl bir mali durum raporu gelmişse, Yönetimin, kulübün tek kuruşunu yemediği, mali işleri kusursuz yaptığı anlaşılmışsa, niye mali olarak ibra edilmesin ki?.Ama Mustafa Cengiz Yönetimi görevde olduğu için de her spor dalında ve her cins ve yaş kategorisinde Galatasaray ezeli rakibi Fenerbahçe ile 33 kez karşı karşıya gelmiş ve bunların 31'ini kaybetmişse, o zaman niye idari açıdan ibra edilmesin?.
Bir üyenin "Sen namuslu, pırıl pırıl bir insansın ama, sportif işleri yönetmeyi bilmiyorsun" deme hakkı yok mu?..
Hele kulübüm anayasası olan tüzük, bu iki ibranın "ayrı ayrı" yapılmasını emrederken.
Pes..