Bakın havalar da güzelleşti. İstanbul'da güneşlik ve 20 derece.. O zaman doğru Park'a.. Dikkat Park'ı büyük harfle yazdım ve kesme işaretiyle ayırdım. Çünkü özel.. Giderken Sertap'ın şarkısını da mırıldanabilirsiniz..
"Haydi gidelim parka.."
Küçük Çiftlik Parkı orası.. İnönü Stadı'nın orda hani. Park'ta hoş bir sergi var. 50 genç sanatçının eserleri..
Mamut Art Galerisi'nin projesi yedinci yıla girdi. Bu sene de 35 sanatçıdan oluşan bir jüri, yüzlerce genç arasından seçmiş, elliyi..
Bugün, olmadı yarın.. Çünkü yarın akşam kapanıyor.
Gençlerin olduğu her yere koşarak giderim.
Beni yakalayan daha girer girmez karşıma çıkan Fatih Şimşek'in Çaydanlıkları oldu..
Çaydanlık takıntım galiba.. Holly ile tanışmama ve evlenmeme sebep olan şeydir. Beyrut Amerikan'dan mezun olan Holly, Arkeoloji masterı yapmak için Türkiye'ye gelmişti. Çünkü Tez konusu "Anadolu Çaydanlıkları" idi, iyi mi?.
Holly'yi alan, Fatih'in çaydanlıklarını bırakır mı?. Üç tane aldım hemen, bayılıp..
Sergi güzel ama dolaşması zor.. Bir defa labirent bulmacası gibi karmakarışık koridorlar.. Hep derim.. Yahu 10 santim genişliğinde bir renkli bant alın, yapıştırın yere.. Herkes bilsinki o şeridi izlerse, herşeyi, hepsini görür..
Ben hepsini gördüğümden emin değilim bir..
Bir de sergide minnacık eser sayısı tonla.. Görmek için bir karışa kadar yaklaşmak gerek. Etrafa baktım, gelen kalabalıklar bu minnacıkların önünde çok az duruyorlar.
Seçici kurullar "Bakılmaya, görülmeye mi önem veriyor, yoksa ufak olsun, ucuz olsun da satılsın"a mı, diye düşündüm bir an..
Neyse..
Hafta sonu ailecek, küçük çocuklar dahil ailecek gidin mutlak.