Dikkat ediyor musunuz, son günlerde gazeteler ve TV'lerde "Ödül" haberlerinden geçilmiyor. Önüne gelen kurum, kuruluş "Yılın Bilmemnesi"ni seçiyor.. Geceler düzenliyor. Ünlüler davet ediliyor..
Bunca "Yılın Ödülü" dünyanın neresinde var, diye merak etmeyin.
PR şirketleri işin kolayını buldular..
"Yılın" diye seç.. Kazananlar arasına en çok satan gazeteleri ve en izlenen televizyonları bir şekilde koy..
Önce mesela "Sabah ve atv'ye şu kadar ödül" diye haberini okursun ve izlersin. Sonra, Ödül (!) gecesine bir sürü abiye kılıklı ünlü geldi ya, al sana bedava magazin sayfası ya da pazar eki..
Ölçün santim sütun, ya da dakka saniye, kaç milyon liralık bedava reklamı, üç kuruş masrafla nasıl yapıyorsun!. Pardon.. Bir de internet, sosyal medya var. İnstagram vesaire..
Şimdi sosyal medyada soyunan ve davrananlar vardır..
"Kendisine verilmedi diye" yazacak binlerce "Like" meraklısı..
Boşuna gayret.. Ben 2002 yılında yazdım bu köşede..
"Artık bana ödül vermeyin ve beni yurt dışında bir yerlere davet etmeyin. Gazetelerde bunca genç var.. Onları ödüllendirin, onları teşvik edin" dedim..
Her defasında da söylüyor, yazıyorum zaten..
"Evimde ödül koyacak, kafamda "Ah görsem" diyecek yer kalmadı dostlar" diyerek..