Kağıt fiyatları başta, gazetenin her sayfasının maliyeti meydanda..
Cuma sabahı açtım Günaydın ekini.. Son sayfada tam sayfa reklam..
Para getirse ne iyi.. Guruba ait. atv'nin o gece dizisi var. Devam eden dizisi.. Hercai..
Onun reklamı(!).
Bir yığın insan resmi, yakından, uzaktan..
Hiç birini tanımıyorum. Tam sayfadaki yazılar şöyle..
"Hercai/ İntikamdan doğan imkansız bir aşk masalı/ Bu akşam 20.00/ yeni bölüm." Hepsi ama hepsi bu..
Diziyi zaten izleyenler, nasılsa izleyecek.
Bu tam sayfa yeni izleyici yakalamak için olmalı.. Hadi yakalanın bakalım. Hiçbir cazibesi olmayan laflar ve hiç bir çekiciliği olmayan belirsiz resimlere bakıp dizi mi izlersiniz, bu rekabet dünyasında..
Ben Cüneyt Ağbi'nin Delta Reklam'ında yıllarca çalıştım. Bu işi iyi, hem de çok iyi bilirim.
Hercai arka kapak üstelik..
Gazetecilikte en önemli şey, "Durak"tır..
Sayfaları çevirirken, okuru durduracak bir şey..
Başlık.. Resim.. Her neyse.. Durup bakacaksın.
Ona bakarken de öbürlerine, tüm sayfaya dalacaksın. Duraksız sayfa aynen çevrilir gider.
Yani "Ziyan"dır.
Şimdi Günaydın'ın çevirirken, son sayfa, tam sayfa bu.. Durur musunuz?. Gazeteyi kapar, geçersiniz.. Bunun farkında değiller. Yahu 8 değil, yedi sütun yap. Reklamın yanına da tek sütun seni durduracak, okutacak bir şey koy ki, onu okurken gözler farkında olmadan senin reklama da kaysın. Baksın. Etkilensin.
Sayfa duraksız.. Reklam duraksız..
Eee!. O sayfaya bakan olduysa şaşarım!
Takvim mesela, ayni reklamı, ayni gün içerde altı sütuna ve manşet altı kullanmış..
Üstünde ve yanında cazip magazin haberleri var, okuru durduracak. Daha küçük ama daha bakılır, daha görülür kullanım bu.
Üstelik daha ucuz!. Daha bakılır!. Daha görülür!.
Yani "Bakmadan geçilmez!."