Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan dostum, bugün bir veda yemeği veriyor.. Benim siyasetle pek ilgim yoktur..
Dostlarım, insanlıkları ve yaptıklarıyla dostumdur, siyasal fikirleriyle değil.
Son yıllarda iki Belediye Başkanı kardeşim gibiydi mesela..
Beyoğlu, Ahmet Misbah Demircan AK Parti'liydi. Beşiktaş, İsmail Ünal, CHP'li..
Ahmet Misbah, AK Parti'nin "En fazla üç dönem" ilkesinin kurbanı oldu.
İsmail Ünal ise, kazanılması en muhtemel yerlere kendi adamlarını yerleştiren Mustafa Sarıgül kafasına teslim olan Kemal Kılıçdaroğlu'nun..
Murat Haznedar'ın foyası çabuk ortaya çıktı.
Görevden alındı. Mustafa Sarıgül'ün de foyasıydı Haznedar.. Nerde şimdi Sarıgül?. Hepimizden gizlemeyi başardığı foyasını biz de öğrendik ve artık salı yemeklerinin bile önünden geçemez oldu.
Neyse.. O konu uzun.
O konu acıklı..
Sevgili Demircan'a "Biz seninle oturur baş başa yer, dertleşiriz" dedim.. Veda yemeğine de yazımla katılıyorum.
31 Mart'ta kim kazanır bilmem, ama Beyoğlu kaybetti gibi geliyor bana..
Çünkü bir Ahmet Misbah Demircan daha az bulunur.
Beyoğlu ilçesi boyunca, Demircan'ın imzasına rastlamadan 100 metre gidemezsiniz..
İşte İstiklal Caddesi'nin gururu olan Grand Pera ve Emek!. İşte akıllara seza Tarlabaşı projesi..
Hepsini saymağa kalksam, bu sayfanın tümü yetmez.
Kültür ve sanata verdiği desteği en iyi yaşayanlardanım.
..Ve de insan..
Herkesle dost, kardeş gibiydi Beyoğlu'nda..
"Başkanım" deyip sarılanlar yüzünden, Atlas sinemasından, Grand Emek'e üç adımlık yolu gelmemiz yarım saat sürmüştü, hatırlarım..
Aklın Beyoğlu'nda biliyorum Başkanım..
Başlayıp da bitiremediğin projelerde.. Dilerim yerine gelecek onları da tamamlar..
Güle güle sevgili başkanım..
Beyoğlu'na, kültüre ve sanata yaptıkların için teşekkürler!.