Tagore'un çok sevdiğim, bu köşede sık sık kullandığım bir lafı vardır. Işıklar içinde yatsın, Seha Meray Hocam, Devletler Hukuku kitabını karısına bu sözle ithaf etmişti..
"Aleve aydınlığı için teşekkür et. Ama tükenmeyen bir sabırla gölgede durarak lambayı tutanı da unutma!." İşte o lambayı hem de nasıl tutanlardandı, Belma Abla!.
Belma Çobanlı.. Necdet Çobanlı'nın eşi!. Spor hayatına Galatasaray yöneticiliği ile başlayıp, FİFA Yönetim Kurulu'na yükselen, efsane başkan Havalange'ın sağ kolu durumuna gelen ve ölümüne dek Onursal Üye olarak kalan, Necdet Ağabey'in..
İkisini de çok severdim. Onlar da beni çok severlerdi. Yani aile gibiydik desem, abartmış olmam..
Necdet Ağabey, biraz asabiydi.. Ama Belma Abla tam bir gönül kadını..
Necdet Ağabeyin ölümünden sonra inzivaya çekildi. Alkent'te oturduğu için, zaman zaman bizim çarşıda karşılaşır, sarılırdık..
Sonra oralarda da görülmez oldu..
Sonra..
Necdet Ağabeyimle buluştular işte..