Pazarları iple çekmeye başladım.
Çünkü pazarlar güzel. Pazarlar harika..
Geçen hafta uzun yazmıştım. Bu hafta da yazılacak kadar güzeldi..
Sabahlar ve öğlenler artık klasik.
Kadıköy'ün Karaköy/ Eminönü iskelesinde Klasik Sabahlar Kahve Konserleri..
Müthiş panoramik bir teras katında, harika bir kitabevi.. İstanbul üzerine müthiş eserler ve hediyelikler. Müze gibi. İçinden geçip oturuyorsunuz.. Köşe sahne gibi düzenlenmiş. Arkası cam.. Camın arkası o dünya güzeli İstanbul siluetinin kendisi uzanıyor.. Hava pırıl pırıl olunca hele manzara dünya eşsizi..
Yanaşan, kalkan vapurlar, uçuşan martılar..
Masamızdaki salep.. Ve tam da bu dekora oturan muhteşem müzik..
Dört tatlı, şirin genç kız.. Mimar Sinan Konservatuarı öğrencileri Ceren Altınel, Nisanur Bakırel ve İki Zeynepler.. Canay ve Bölük..
Flüt tam da bu dekorun sazı inanın..
Harika da bir repertuar hazırlamışlar..
Nasıl coşturdular kahveyi..
Korsakov'un Yaban Arısı'nın uçuşunu iki defa çaldılar, yetmedi. Alkış kıyamet..
Bir bir daha.. Gene bitmez alkışlar..
Kültür A.Ş. adına bu sabahları düzenleyen Ozan Binici harika projeler üretiyor..
Doyamadan bitti minik konser..
Ordan ver elini Kuzguncuk.. O da geleneksel oldu benim için. Önce konser.. Sonra Kuzguncuk, Çikolata Fabrikası'nda kahvaltı. Sevgili Fırat'ın yerinde..
Rumlar, Ermeniler ve Yahudiler gitmeden, ne acı gönderilmeden önce, karşı tarafın en ünlü promenad caddesi burası.. Babam da içlerinde Kuleli öğrencilerinin o en yakışıklı harici kılıkları ile piyasa yaptıkları o caddede olmak bana nasıl duygular veriyor..
Sevgili arkadaşım, kardeşim Dr.
Banu, Ozan, Caner, ben, oturduk kaldırımdaki masaya.. Doktor benim için özel.. Çünkü keyif yemeklerinin tadını çıkarır. "Aman iki salata.. İki çatal" diye insanın iştahını kaçıranlardan değil.
Kuzguncuk kahvaltısında inanın doktoru seyrettim. Böyle keyifle yenen şey, şişmanlatmıyor işte.. Doktorum manken gibi..
Fırat'ın orada imal ettiği çikolataları kadar, kendisine özel tatlıları da ünlü..
Tatlı menüsü, kapıdaki kara tahtada tebeşirle yazılı..
Bu pazarın tatlıları.. İsimlere dikkat!.
Müzeyyen, Feride, Cahide, Türkan!.
"Sen seç" dedim, Fırat'a.. Cahide getirdi.. Harikaydı..
Öğleden sonra, evdeyiz. Hayır kapanmadık..
İki önemli maç var ya, arka arkaya..
Arkadaşlar doluştular. Hadi bir de akşam ve gece keyfi..
Ne mutlu adamım ben yahu!.