Hatay maçında hakemin "Son" düdüğünü çaldığı anda, Fatih Hocam'ın hem de nasıl mutlu olduğunu tahmin ediyordum..
Çifte mutluluk!.
Bir ikinci lig takımına hem de 4 yiyerek mağlup olan bir Galatasaray hocası nasıl çifte mutlu olur?.
Şöyle olur..
4 yemesine rağmen, "Rakip sahada atılan gol hesabı" ile turu geçtiği için, bir..
İkincisi..
Adım gibi biliyordum, maçtan sonra kelime kelime bunları söyleyeceğini..
"Bugün İstiklal Marşı okuyacak çok oyuncumuz vardı!."
Kafada öfkeye bakar mısınız?.
Öfke kime.. En başta ben, "Bu ne 11 yabancılı ruhsuzlar ordusunu sahaya sürüyorsun" diye eleştirenlere duyduğu öfke..
"Alın size Türklerin oynadığı takım.. Görün İstiklal Marşı okuyanların halini de niye oynatmıyorum anlayın" deme fırsatı verdi ona, dört yediği ama hala turu geçtiği maç..
Fatih Hocam,
Şimdi söyler misin..
O "İstiklal Marşımızı söyleyecek çok oyuncu" bugüne dek hayatlarında bir defa yan yana oynadılar mı?. Toplama takım bu kadar oynar, bu bir Hocam..
O "İstiklal Marşımızı söyleyecek çok oyuncu" içinde, senin kafandaki takımda oynayacağı umudu olan tek ama tek kişi var mı?. "Bu maçta kendimi göstersem, o Yabancılar Lejyonu'nda "Hocam, şunun yerine beni koyar" umudu olan tek kişi var mı?. Bıraktın mı Hocam, onlarda bu umudu?.
2016 Milli Takım hezimetinden beri takımdaki Türkleri nasıl doğradığını, nasıl yok ettiğini, çok ama çok ihtiyacın olduğu halde yürekten Galatasaraylı çocukları, bedava gelmeye hazırken, elinin tersi ile nasıl ittiğini dünya biliyor.
Örnek verdirme bana..
Bu takımı "İlk maçı 2-0 kazandık. Artık nasılsa elenmeyiz" diye yaptın ve "İşte görün İstiklal Marşı okuyanların halini" demek için de sahaya sürdün..
Ve başardın Hocam.. Görünüşte..
Levent Tüzemen bile "Alınan ağır yenilginin hesabını Fatih Terim mutlaka soracaktır ve sormalıdır" diyorsa..
Levent bir türlü haklı olur..
Fatih Hocam bu soruyu bir boy aynasının karşısında sorarsa..
O takımda İstiklal Marşı okuyamayan vazgeçilmez Mariano'sunun hem de ikinci lig takımı yedeği olarak oyuna ikinci yarıda giren bir genç, Caner Hüseyin önünde nasıl rezil, nasıl iki paralık olduğunu ve ot yolduğunu da hatırlarsa, hesabı asıl kimden soracağını da bilir?.
Topu kaptıktan 20 saniye sonra, Galatasaray yarı sahasında gol akını yapan Hatayspor'un adını bile bilmediğim hocası, bir "futbol dersi" verdi Hocam. Tek paslarla hızlı oyun nasıl oynanır ve rakip her defasında nasıl gafil avlanır?.
Galatasaray ne yapıyordu ayni sahada?.
Fatih Terim Futbolu oynuyordu. Topu tutarak, basarak, yavaşlatarak, asla tek top oynamayarak. Amaç rakibi gafil avlamak değil, topu rakibe kaptırmamak çünkü...
.. ve çünkü top bizde oldukça gol yemeyiz. Riskli pas yasak. Oyunu geliştiren top her zaman risklidir. O zaman yasak. İleri onun için yasak.. Onun için yan yan, yengeç futbolu..
Yengeç!.
Aslında tüm taktiğin adı bu.. Sadece yana oynama değil.. Bir de hep tek yandan hücum etme.. Ruhsuzlar Takımı'nda Onyekuru, Nagatomo sol kanadı..
Peki bu İstiklal Marşı okuyanlar takımında kanat adamı var mı?.
İstiklal Marşı okuyanlardan genç sol bek Emre Taşdemir'in, maçın yıldızı olmasını ve o Yengeç akınlarını hem de nasıl sürüklemesini cezalandırdın Hocam.. Kenara aldın..
Parlarsa o İstiklal Marşı okuyan genç adam, Yabancılar Lejyonu'ndan birini keser, maazallah!.