Dün benim köşemde FİFA Başkanı İnfantino'nun geçen hafta İstanbul'da Türkiye için söylediği laflar vardı..
"Alt yapıya önem verin. Kendi oyuncularınızı yetiştirin. Onlar renklerini benimserler.."
Hemen bir kaç sayfa ötesinde de, spor sayfamızda bir başlık..
"11 yabancılı Galatasaray'ı ALT YAPI ezdi."
Tesadüfe bakar mısınız?. Biri uyaran, öteki uyarının ne kadar gerçek olduğunu gösteren iki yazı, ayni gün, ayni Sabah'ta..
Ben sporu yönetsem bu başlığı çift sütun bir habere değil, 8 sütun manşete koyardım.. Her şeyi anlatan muhteşem bir başlıktı çünkü..
Galatasaray'ın 11 yabancıdan kurulu "Ruhsuzlar Takımı"nı, alt yapıdan gelen 6 futbolcusu ile sahaya çıkan, yaş ortalaması 22 olan Benfica İstanbul'da yenmiş, kendi sahasında ise, Kedi- Fare oyunu oynamıştı.
..Ve de, hocasını İstanbul maçından bir hafta önce kovan ve yerine B Takımı hocasını getiren o Benfica'ya elenmişti Galatasaray..
Kuralar çekildiğinde "Bundan iyisini elimizle seçsek bulamazdık" dediğimiz Benfica'ya..
Ama Terim'in "11 yabancı" inadı üzerine kurduğu Ruhsuzlar Takımı'nın böylesi döküleceğini inanın, bu "Yabancılar Lejyonu/ Paralı askerler" güruhunu en ağır eleştiren ben bile tahmin edememiş ve İstanbul'da 2-1 kaybederken, "Biz bunları orda yener eleriz" demiştim, evde üzülen maç gurubuna..
Nasıl rezil bir 45 dakika oynadı, Ruhsuzlar Takımı sanki öndeymiş, sanki turu atlamış takım havasında.. Her topu on dakikada oyuna sokan Muslera'dan başlayarak oyunu yavaşlatıyor, durmadan yan geri paslarla vakit geçiriyordu. Top "Güya" Galatasaray'daydı.. Alıp eve götürmek için..
En az 2 farkla kazanması gereken Galatasaray rakip 18'e girecek futbolu bile oynamıyordu.. Sadece yan ortaların pivot santrforu Diagne'ye sağdan soldan ataklarla orta yapılması gerekirken, önlerindeki kanat adamlarıyla ikili oynamaları gereken iki bek, Nagatamo ve Mariano sanki emir almış gibi, öbür yarı sahaya nerdeyse geçmiyorlar, sağ kanatta Feghouli orta sahaya kayarak dolanıyor, solda Onyekuru, orta yapmayı geçin, ortadan görünmüyordu. Diagne ne yapacaktı peki o zaman?.
Sandık ki, devre arasında "İmparatore" önlemleri alacak, fırçaları atacak, sihirli dokunuşlarıyla ikinci yarıya bambaşka bir takım çıkaracaktı.. 2000 yılında Kopenhagen'de kupayı kazandıran hoca öyleydi çünkü..
Ama nerde o Terim, nerde bu?.
Bu defaki Terim, takımdan da oyundan da memnun gibi, eski tas eski hamam aynen sürdü Ruhsuzlar Takımı'nı sahaya.. Tek kişi değiştirmedi. Değiştiremezdi, çünkü yedekler arasında yabancı yoktu. Türk sokmaya mecbur kalacaktı. Olur mu?. İlle yabancı olacak.. İlle yabancılar kazanacak ki Terim inadı tutsun!.
İlk şutunu 55'inci dakikada atabildi, 2-0'a ihtiyacı olan Galatasaray.. 1-0'la bile turu geçecek Benfica bebeleri fırtına gibi oynar ve durmadan gol pozisyonuna girerlerken..
O bebeler 10'uncu kornerlerini atarken, Galatasaray ilk kornerini kazanabildi.
"Alt Yapı, 11 Yabancı'yı" alenen ve resmen ezdi yani..
Dakika 78.. Donk sakatlanınca, değişiklik zorunlu oldu. Donk çıkınca kim girer.. Selçuk!. Aslında Donk'un da iyisi o mevkide.. Üstelik lider oyuncu.. O Ruhsuzlar Takımı'nı kıpırdatabilecek bir lider..
Kimi soktu Terim?. Sinan Gümüş'ü.. Selçuk'u değil.. Niye?. İki evladı manevisinden Feghouli'yi oyun lideri yapmak için..
Bana kimse anlatmasın..
Fatih Hocam Selçuk'tan nefret ediyor.. Aslında, 2016 hezimetinden milli takımı sorumlu gördüğü için, bilinç altına işlemiş.. 11 yabancılı takım inadı, bundan doğuyor..
Selçuk girmedi.. Yunus, Sinan ve Emre girdiler..
Üç Türk oldu, 8 yabancı ile.. O üç Türklü son on dakikayı, Ruhsuzlar Güruhunun 80 dakikası ile mukayese edelim mi, gene de?.
Mukayese ederken, maça Selçuk Liderliğinde, Emre ve Sinanlı, hatta Yunuslu 3 veya 4 Türkle başlasak ne olurdu diye düşünelim mi?.
Galatasaray için, renkleri için ölesiye koşan, didinen 4 adam, kalan 7'yi de canlandırmaz mıydı?.
Cevap..
İşte size 2 Galatasaray kadrosu..
Biri 2000 yılında, hem de kimleri devire devire Kopenhagen'e gelen ve zamanın muhteşem Arsenal'ini hem de uzatmalarını Hagi'siz, 10 kişi ile oynadığı maçta geçip Türkiye'nin ilk ve tek Avrupa Kupası'nı alan muhteşem 11 ki, yedekleri Fatih Akyel, Hasan Şaş, Hakan Ünsal.. Bir de cezalı, Emre Belözoğlu.. O kalanlar da eklenince ortaya Dünya Üçüncüsü Türkiye çıktı.
Öteki.. Daha 1/32 turunda Benfica'nın bebelerine, mücadele bile etmeden elenip giden, Ruhsuzlar Güruhu..
Aralarındaki farka dikkat edin.. İki 11 arasındaki "7 farka.."
Fark yaratan 7 farka..
İşte 2000 Fatih Terim: Taffarel- Capone, Popescu, Bülent Korkmaz, Ergün- Okan, Suat, Ümit- Hagi, Hakan, Arif.
İşte 2019 Fatih Terim: Muslera- Mariaono, Luyindama, Marcao, Nagatomo- Donk, Ndaye- Feghouli, Belhanda, Onyekuru- Diagne.