Süper Lig'miş!.. Halt!. Bu lig döper bile değil..
Saha kenarında, bir yığın korkak hoca..
Futbolu öldürmek, maçı bağlamak için takım çıkarıyor, gol atmak değil, yememek için oynatıyorlar..
Futbolun seyir zevkini düşünen yok içlerinde..
Yenilmezsen kovulmazsın ya.. O zaman al sana "Yenilmeme" futbolu.. Peki o futbol seyre değer mi?. Tribünde, ya da ekranda seyre değer mi?.
Tribünler ve ekran başları boşalırsa, siz hocalar ve futbolcular o milyonlarca euroları nasıl kazanırsınız, bindikleri dalı kesenler?. Yoksa hepiniz "Benden sonra tufan" mı diyenlerdensiniz?.
Pazar akşamı bir utanç derbisi izledik..
Dün gazetelere baktım.. Hepsi dönüp dolaşıp "VAR"la doldurmuşlar sayfalarını..
Yahu ortada futbol adına ne vardı, onu yazsanıza biriniz de..
"Utanmıyor musunuz, 'Derbi' diye bu futbolu oynamaya" deyin biriniz de, be!.
Öfkeden deliye döndüm ekran başında..
Yahu ben Keçiboynuzunu severim. Hani "Bir damla bal için bir çuval yenir" derler onu.. Çünkü o bir tutam bal da bir lezzet bırakır insanın damağında..
Beşiktaş- Galatasaray derbisinde bana bir güzellik söylesenize..
Galatasaray, tüm kurallara ihanet edip, maç sonu basın toplantısına hiçbir teknik adam ve de oyuncusunu göndermedi.
Federasyonu da hiçe saydılar, altına imza attıkları "Havuz" sözleşmesini de..
Neden göndermediler?.
Efendim, protesto imiş de, cartmış da, curtmuş da..
Söyleyecek lafları yok da ondan..
Ne VAR'ı?. Ne hakemi?.
Futbolun "F"si diye bir şey oynadı mı Galatasaray, konuşma hakkı olsun?.
Daha 18'inci dakikada 1-0 mağlup duruma düşen takım, kaleyi bulan ilk şutunu 55'inci dakikada mı atar?. Dakika 78..
Galatasaray'ın attığı şut 4. İsabetli olanı 1!..
Bu mu derbi oynayan Büyük (!) takım?. Bu mu Şampiyon adayı?
Hadi ordan!.
Mustafa Cengiz/ Fatih Terim ortaklığı ile bitirilen Galatasaray, lig sonuncusu Rize'nin oynadığı topun yarısını oynamıyor yahu!.
Ayıptır!. İnsanda sıkılma olur!.
Şampiyonlar Ligi'nde dökül.. Ailenizin liginde daha da dökül..
Tabii utanır, tabii gelemezsin basın toplantısında..
Mustafa Cengiz de, Fatih Terim de dua etsin ki, Beşiktaş'ın başında da bir başka "Korkak," Şenol Güneş var..
Kendi sahasında takımı "Gol atmak" için sahaya çıkarmaya cesareti olsa, o nedense nefret ettiği Vagner Love'ı baştan 11'e koysa, Medel'le değil de Atiba ile başlayabilse, Galatasaray iyice tükenmişken Oğuzhan'ı hücum için sürebilse, beşlerdi.
Ama santrfor Güven'i oyundan alırken bile yerine santrfor Love'ı değil, rakibin perişanlığını içindeki dağlar gibi korku yüzünden okuyamadığı için, ön libero Atiba'yı sokacak kadar korkak bir hoca o da.. 1-1'e bile razı olursa içinden bir adam, 1-0'ı korumayı düşünür tabii.. Perişan halde yakaladığı rakibini beşlemeyi değil..