Rauf Tamer, ağbimle yaşıt.. Yani benim de ağbim. Yıllarca ikisi ayni gazetede, Tercüman'da yazdılar zaten.
Tanır, severim. Yazılarını da sever ve okurum.
Geçen gün yerel seçim adaylıkları üzerine yazmış. (Posta, pazartesi).
"Sarıgül meselesi hâlâ çözülmedi. Nereye koyarsanız koyun banko. Büyük şehir oylarının da lokomotifi.. Onun hızını kesecek 'Yanlış yerleştirme' CHP'ye pahalıya mal olur" diyor..
Diyor da.. Madem "Nereye koyarsan koy banko" Sarıgül, o zaman niye ille de onun "Başka yer kabul etmem" dediği Şişli!. Parti, kendi menfaatlerini ve parti içi dengeleri seçerek mi seçim yapacak, Sarıgül'ün restini mi görecek?.
Ve de hiç düşündün mü Rauf ağabey, niye "İlle de Şişli?." Bak Muharrem İnce de rest çekti. Ama onun resti "Ön seçim!." İkincisi Rauf ağabey..
Hemen altında İsmail Ünal'ı yazmışsın.
"Mesleğinin en verimli çağında, hiçbir kulis yapmaya tenezzül etmeden bekliyor" diyorsun..
İsmail Ünal, yerel seçimde CHP'yi katlayan rekor oyla Beşiktaş İlçesine başkan seçilmişti.
Ben o ilçesinde yaşıyor, biliyorum. Çok iyi işler yaptı. Ama geçen yerel seçimler öncesi Mustafa Sarıgül, Kemal Kılıçdaroğlu'na bir liste ile geldi.
"Benim seçtiğim ilçelere, benim seçtiğim bu adamları aday yaparsan, ben de İstanbul Ana kente aday olur, sana seçimi kazandırırım" dedi.
CHP'nin İstanbul'da banko olduğu ilçelerin çok başarılı belediye başkanlarının hepsini çekti, Kılıçdaroğlu ve tümüne Sarıgül listesini yerleştirdi.
Bunlardan biri de İsmail Ünal'dı. Sarıgül'ün adamı Hazinedar aday oldu, seçildi.
Beşiktaş perişan oldu. Dedim ya içinde yaşıyorum. Dedikodular öyle ayyuka çıktı ki, İçişleri Bakanlığı Haznedar'ı görevden aldı.
İşte sana Sarıgül, işte sana Ünal, Rauf Ağabey!.