2010 yılıydı. Emre Kongar Hocam'la Ortaköy'de sohbet ediyoruz.. "Ben tam magazin cahiliyim.. Cansu Dere'yi tanımadım" dedi..
"O da birşey mi" dedim.. "Ya ben.." Lars von Trier'in hayli sert bir filmi Deccal'ı izledik tenha salonda, Ünal (Özüak), Başak Sayan, ben. Çıkarken yukardan inen bir hoş genç kız tebessüm ederek selam verdi.. Bu zor filme bir genç kızın hem de tek başına gelmesi dikkatimi çekti. "Sinemaya fazla meraklısınız galiba" dedim. "Lars von Trier filmlerini kaçırmam" dedi.
Yürüdü..
Az sonra Ünal'la Başak da yanıma geldiler.. Başak "Beren ne diyor" dedi.
Konuştuğum kız Beren Saat'miş iyi mi?. Efsane olduğu Aşk-ı Memnu yeni bitmiş, daha da efsane olduğu "Fatmagül'ün Suçu ne" ortalığı kavuruyor ve ben gazeteci Hıncal, Beren'i tanımıyorum. Nasıl tanıyayım ki?. Televizyon özürlüyüm.
Hele dizi hiç ama hiç izlemiyorum.
Emre Hocam yazmıştı bu iki olayı birleştirip ve sormuştu "Hıncal mı daha magazin cahili, ben mi" diye..
Şimdi Nurcan Sabur Kardeşim, bu ülkenin en önde gelen magazin sitesi adına verdiği ve 11. Yıla getirerek gelenekselleştirdiği Magazinkolik ödüllerine benim adımı da yazmış..
"Onur Ödülü" hem de.. Yani yaşam boyu magazine yaptığım hizmetler..
Diyeceksiniz ki, "Magazin Cahili Hıncal'a gider ayak dost kıyağı mı?." Nurcan çok iyi dostum doğrudur.
Ama o kadar değil.
Ben gazeteciliğe 1957'de Magazin Müdürü olarak başladım.
M. Ali Ağbi (Kışlalı) kuzenleri ağbimle beni ve kardeşi Ahmet'i Mülkiye Kantininden alıp "Yürüyün gazete çıkarmaya gidiyoruz" dediğinde gelmiştik, Yeni Gün gazetesine ki, Hürriyet Partisi organından, milletvekili Genel Yayın Müdürü Cihat Baban herkesi kovmuş.. M. Ali Ağabey'e de "Adam bul gazeteyi çıkar" demiş. O da bizi bulmuş işte..
O zamanlar gazeteler altı sayfa..
Menderes kâğıt vermiyor çünkü.
Ağbim birinci sayfayı yapacak. Fikir yazıları ve dış haberler iki ve üçte..
Ahmet!. Spor arka kapakta.. Magazin de dörtte. O ikisi de benim görevim..
O yıllar ne mankenler var, ne ikoncanlar. Magazin, kültür ve sanat demek.. Müzik, tiyatro,opera, sinema, televizyon yok radyo magazini..
Hepsini ben yazıyor ve yönetiyorum..
Yani magazini yıllarca yazdım. Bu köşede de yazmaya devam ediyorum.
Teşekkürler Nurcan Kardeşim..
Nasıl güzel, nasıl nezih bir gece yapmıştın..
Oysa iyi bilirim, ne zordur böyle geceleri yapmak ve yönetmek?.
Ne eski dostlara rastladım, sayende..
Nice yıllara, Nurcan!.