O felaket Schalke maçından sonra, Fatih Terim'in iki cümlesi Galatasaray'ın nasıl umutsuz vaka olduğunu ortaya koydu.
Terim, önce kötü oyundan seyirciyi sorumlu tuttu.
Bir.. "Tribün baskısı futbolcularımı hızlı oynamaya zorluyor. Bu yüzden top kaybediyoruz."
İki.. "Belhanda'dan memnunum.."
Galatasaray'ın tekrarlarda yavaş çekim cihazı kullanmaya gerek göstermeyecek kadar yavaş oynamasının sebebi bizzat Fatih Hocamın verdiği talimat yani..
Hani o iğrenç "Kazanamıyorsan kaybetme" felsefesinin doğurduğu "Top bizdeyken gol yemeyiz" futbolu.
Topun Galatasaray'da kalması için, durmadan kendi sahanda yan ve geri pas yapacak, 90 dakikanın 70 dakikasını tek akın üretmeden öldüreceksin. Takımın kontratak yapmayacak. Rakibi gafil avlamayacak, hızlı hücuma çıkmayacak.
Şu rezil istatistiğe bakar mısınız?. Galatasaray'ın kendi sahasında bu mahalle takımı düzeyindeki Schalke'ye karşı hücum teşebbüsü, sıfır.. S I- FIR!..
Bu Utanç Futbolunu Galatasaray'a yerleştirirsen, Belhanda gibi koşmayan, hatta kendi kaptırdığı topun dahi peşinde koşmayan, tembel, ruhsuz, on para etmez adamı gözden kaçırman mümkün olur..
Fatih Terim'e toz kondurmaktan ödü patlayan medyamın bir de aşağılık kompleksi var..
Galatasaray forması giymişten de beter taraf tutan tarihte gördüğüm en komik hakem (!), her akınlarında gol pozisyonuna girdikleri halde, son becerisi sıfır rakip sayesinde beş yemekten kurtulan Galatasaray'ın her yanını eleştiriyorlar ama Fatih Terim "Süper" oluyor her nasılsa.. Ödleri patlıyor, Terim'i eleştirecekler diye..
Bir de aşşağılık kompleksi..
Tarihin en zayıf, en kötü Alman takımı.. 2000 yılındaki Fatih'in takımı, bunlarla top diye oynardı. Bu takım önünde perişan oluyorsun, sahanda.. Tek puan "Süper sonuçmuş.. Büyük Başarıymış.. Falan da.. Filan da.."
Böyle medyaya, böyle Galatasaray, böyle Fener, böyle Beşiktaş çok bile..
Fatih Hocam, Schalke maçında görüldü. Takımı ne fizik, ne moral olarak maça hazırlayabiliyor artık..
Sahaya yanlış takım çıkarıp, en yanlış futbolu oynatıyor..
En beteri de, önünde oynanan oyunu artık okuyamıyor.. Adam değişiklikleri geç kalıyor ve çoğu zaman yanlış..
En kötüsü.. Takımı artık kişisel sempati ve antipatileri üzerine kuruyor..
Aklı fikri, inadı Belhanda'sını ve Feghouli'sini 11'e yerleştirmek. İlle de paralı askerleri takıma doldurmak.. Yürekten Galatasaraylı, takım için ölecekler, kenarda öldürüldü, yok edildi..
Kaptan ve kadrodaki tek lider Selçuk başta.. Çünkü Belhanda oynamalı.
Genç Yunus'un 11'e yerleşmiyor. Çünkü Belhanda oynamalı..
Bir maç denenen ve harika ışık veren Celil bir daha kadroya bile alınmadı. Çünkü başarırsa, Belhanda gider..
Tolga Ciğerci bedava gönderildi ki, Belhanda'ya rakip olmasın.
Kadroda Belhanda'ya rakip bırakılmadı.
Onun, o yavaş, o ruhsuz, o koşmayan yürüyen futboluna Galatasaray'ı uydurdu Terim..
Galatasaray yavaş oynamalı ki, Belhanda sırıtmasın. Hızlı oyun bu yüzden yasak. Sırf hızlı oynadıkları için Galatasaray'ı dağıtan rakipleri görüp, hız isteyen taraftara fırça bu yüzden.
İşte "Belhanda'nın sırrı" dediğim bu, Sevgili Okurlar.
Bu kötü, bu rezil, bu hakem sayesinde kovaya dönmekten kurtulan takım ve futbolun tek ama tek sebebi, Belhanda dostlar..
..Ve de Fatih Hocamın "İlle de Belhanda" diyen inadı!.
"Peki ya Başkan, ya Mustafa Cengiz" diyeceksiniz..
Güldürmeyin beni!.