Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Ya Milli Marşımız?.

Türkiye günlerdir, Andımız'ı tartışıyor.. Çocukken Bandırma'da ilkokula başladığımda, okulca okumaya başladığımız bu And'ın bana nasıl gurur verdiğini hatırlıyorum..
Babam Çerkez göçmeni..
Ana tarafım Rumeli Muhaciri..
Yani kan testi yaptırsam, Osmanlı'yı kuran Kayı Boyu kanından iz bulurlarsa şaşarım. Ama biz "Türküm" diye bağırmaktan gurur duyardık..
Atatürk'ün Ulusu'ydu, Türkiye'ye vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesten oluşan topluluk çünkü..
Türkiye adını Avrupa koydu, bize..
Yani bize "Türklerin Ülkesi" diyen dünya..
Osmanlı "Biz Osmanlıyız" derdi, o dünya imparatorluğuna..
Mecburdu, çünkü.
Geçen gün, Cumhurbaşkanı Erdoğan da söyledi..
Adriyatik kıyılarından çıkın.. Çin Denizine dek, lisan güçlüğü yaşamadan gidersiniz..
Avrupa onun için "Hasta Adam" dediği Osmanlı'yı parçalama ve paylaşma peşindeydi.
Mustafa Kemal ise, "Tarihin sonuncu ve sonsuza dek yaşayacak Türk Devleti"ni kurmak için savaştı ve kazandı.
"Ebedi olma"nın yolu, Anadolu Mozayığından, gurur duyulacak Türk Ulusu yaratmaktan geçiyordu.
117 milletin, hem de göçlerle gelip topu topu yüz bilmem kaç sene bir arada yaşadığı Amerika'da, çekik gözlüsünden, zencisine, her ırk, her cins, her dil, her din "Ben Amerikanım" diye bas bas bağırıyor işte..
Yüzlerce yıldır bir arada yaşayan bizler niçin Türkiye'nin, yani "Türkler Ülkesi"nin, Türkleri olmayacaktık ki?.
Rum kardeşim, Yahudi kardeşim, Ermeni, Laz, Kürt, Gürcü, Arap, Çingene daha kim bilir ne, kim kardeşlerim Ulus olamazsak "Ebedi Devlet" nasıl olacaktı?.
Devletin 1 numaralı unsuru "Millet" olmadan Devlet nasıl olacaktık?.
Büyüklerimiz, en başta da su katılmadık Çerkez babam bize Atatürk Milliyetçiliğini iyi anlattığı için "Amerika" diye ulusal şarkıları söyleyen 117 ayrı etnik insan gibi biz de "Türküm" diye bağırmaktan gurur duyuyorduk.
Neyse..
Başkası başka fikirde olur. Olabilir. Gerçek güneşi fikirlerin çatışmasından doğar.
Benim bu yazı konum başkaydı aslında..
"Andımız"ı tartışıyoruz da, asıl her maçın öncesinde yaşadığımız "Milli Marş" kakofonisine niye bir çare düşünmüyoruz..
Banttan verilen müziğe, stadın her köşesinden ayrı ses eşlik ediyor. Dört değil 24 sesli çorba gibi bir gürültü yansıyor ekranlara.
O muhteşem milli marşımızı böyle perişan edip bir de televizyonlarla dünyaya yaymak kimseyi rahatsız etmiyor mu?.
Yahu, mesela Milli Eğitim Bakanı, mesela Spor Bakanı, 81 ilin spor müdürlüklerine, Çok sesli koro ve filarmoni orkestrası eşliğinde doldurulmuş İstiklal Marşı CD'leri gönderemez mi?. Maç öncesi bu CD, güldür güldür çalınmaz, hem stattaki, hem ekran başındakiler, zevkle ve de en önemlisi gururla dinlemezler mi?.
Çok mu zor?.
Bir emircik yahu..
Rastgele bir maç öncesi TV'nizi açın. Felaketi dinleyin ve bir emir verin, ne olur?.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA