Sabah spor servisi, maçı yazdığı cumartesi değil, ertesi günü Galatasaray için bir değerlendirme yazısı yazmış. Yarın Porto ile oynayacaklar ya, Şampiyonlar Ligi'nde..
Onun öncesi işte..
Başlığı naklediyorum.
"Erzurum maçı, Galatasaray'da iki farklı tabloyu ortaya çıkardı /Ömer, Maicon ve Belhanda'nın performansları Porto maçı öncesi ümit verdi.." Yani spor sayfamızın bugüne dek attığı en harika, en anlamlı başlık bu..
"Belhanda o maçta oynamadı bile" demeyin sakın.. İşte başlıkta altı çizilen de bu..
"Belhanda'nın en iyi performansı, oynamadığı zaman!."
***
Feghouli ve Belhanda.. Ne yazık ki, Fatih Hocam, kadroyu da, takımı da bu iki paralı asker, bu iki Galatasaray'ı zerre umursamaz adamın üzerine kurmakta inat ve ısrar ediyor. Tabii, spor medyasında ne kadar Fenerli varsa, onların da fena halde desteğini alıyor.
Bu ikisine yer açabilmek için Yasin'i
Göztepe'ye,
Tolga Ciğerci'yi Fener'e gönderdi. Bu iki umursamaz adam yüzünden, Yunus ve Celil gibi iki, hele Fatih Hocamın elinde geleceğin yıldızı olabilecek iki genç adamı unuttu, unutturdu.
Şimdi Emre de sakat..
Mutlu olmalı. Çünkü iki evlad-ı manevisinin de yeri hazır yarın..
"Hocam paralı askerleri değil, Galatasaray için yırtınacak, ölecekleri oynat" demekten dilimde tüy bitti.
Oysa bu "Umursuz" adamlarda direniyor.. İşler iyi giderse hepsi iyi.. Peki sarpa sardığı zaman sahada hangisi var?. Hangisi koşuyor, hangisi direniyor, hangisi arkadaşlarını ayağa kaldırıyor?.
Belhanda'ya yer açmak için öldürdüğü Selçuk'tan beri bu takımda lider var mı?. Varsa kim, bana söylesin?.
Galatasaray hala Sabri'yi arıyor, yahu!.
Allahtan Porto da tarihinin en kötü sezonunu yaşıyor.. Hocamın hep yanında olan şansı işlerse, kötü sonuç almadan dönerler.
Hocam da biraz vakit kazanır..
Kazanır da, işe yarar mı?.
Ben "Aklın yoluna döneceğinden" hala umutluyum!.
***
Galatasaray'da asıl ama asıl sorun, Mustafa Cengiz!. Kongrede,
alenen ve resmen güven oyu istedi..
Oylamaya geçilmeden önce yaptığı son konuşmada "Ya bana güvenirsiniz, ya güvenmezsiniz" dedi.
Sonuç.. Yetki talepleri içinde "Güven" gerektiren hiçbir konuda onay alamadı. En utanç vereni de, altında kendisinin ve yönetim kurulu üyelerinin imzasının olduğu "Ada Taahhütnamesi"ne rağmen, kongre
Mustafa Cengiz'e Ada konusunda bile güvenmedi..
Onurlu bir başkan, bu oylamanın ardından anında istifa ederdi.
Dikkat buyurun.. "Güven oyu" isteyen kendisi.. Alamayan da o.. O zaman?.
Kongre öncesi, stand up komedyeni gibi şakalar ve komiklikler yapan Mustafa, bu kongre boyu, bir trajedi sanatçısıydı. Aman Tanrım..
Nasıl rol kesti, nasıl cambazlıklar yaptı, kendini mağdur göstermek için.. Ya o, oturduğu yerde kendisini eleştiren konuşmacılarla alay eden yüz ifadeleri..
Adam mimik kralı dostlar..
Ama gene de kongre ona, kulübün işlerinin yürümesi için şart olan formalite yetkilerden ötesini vermedi ve alenen, resmen "Sana inanmıyoruz.
Sana güvenmiyoruz..
Git!." dedi.
Bugün Salı..
Mustafa hala pişkin pişkin oturuyor!.
Yani durum, artık, "Trajikomik!."