Sabah işe geliyorum..
Etiler'den Balmumcu'ya.. Sokakta yürüyenlere bakıyorum..
Kısa kollu bir tişörtlü delikanlı.. Hırka giymiş bir genç kız.. Tire gemici yaka giymiş bir başkasının üstünde bir de hırka var.. Mont giymiş, sımsıkı da kapamış bir adam.. Aklınıza ne gelirse hepsini gördüm..
Manto, paltoya kadar..
Yani dört mevsimin dördünde de nasıl giyinilecekse, 1 ekim sabahında insanlarım öyle sokağa çıkmışlar..
365 günü tek mevsim, hadi bilemedin 2 mevsimle yaşayan milyonlarla insanlar varken dünyada, benim ülkem, benim İstanbulum bir günde, hatta ayni saatlerde 4 mevsimi yaşıyor..
Tanrım ne kadar cömert davranmış bizlere, bir kez daha anladım, bir kez daha şükrettim..
Bu cennet vatanın kıymetini bilelim!.