Kadir (İnanır) iyidir, hoştur..
Hatta en iyi ben bilirim nasıl vefalı, nasıl dosttur..
Ama yıllar yılı atamadığı bir zehir var içinde..
Kibir!.
Yahu kimse zaten tartışmıyor.
Sen büyük oyuncusun.. O zaman büyüklüğünü hazmet.. Hazmet ki, herkes seni sevsin..
Hayır.. Durup dururken, incir çekirdeğini doldurmaz bir sebep yaratır o kibir. Küser.. O kibir, durmadan doldurur, doldurur.. Öyle bir patlatır ki, herkese "Bu mu Kadir" dedirir..
İşte durduk yerde iki çok sevilen (Günahları da bu.. Çok sevilmek) sanatçıya, Cem Yılmaz ve Şahan Gökbakar'a saldırmış..
"İki komedyen" diye aşağılıyor.
Komedyenlik çok büyük ustalık ve yetenek gerektirir oysa.. En zor sanattır.
"Birbirleriyle rakip iki komedyenden sorulacakmış Türk sineması.." Hayır Kadir!.
Cem ve Şahan iki ayrı tipte film yapan adamlar.
Bir Cem filmiyle bir Şahan filmi arasında zerre benzerlik yoktur.
İkisi de güldürür. O ayrı..
İkisi de çok iyi gişe yapar..
O da ayrı ama, Kadir'i kızdıran, onun kibrine dokunan da bu zaten..
Bak Sevgili dostum, Sen bana hala bilmediğim bir sebeple yıllardır küssün ama ben gene de "Dostum" diyorum, çünkü hala öylesin.
Türk sineması gerçekten Cem'e ve Şahan'a, yani komedyenlere çok şey borçlu..
Yılmaz Erdoğan harika filmler yapıyor mesela..
Kelebeğin Rüyası mesela.. Ekşi Elmalar mesela.. Çok büyük bütçelerle çekilen bu filmler maliyeti karşılamıyor..
Buna rağmen BKM batmıyor ve Yılmaz yeni müthiş filmler için mali destek sağlıyor..
Nasıl?.
BKM'nin, o senin "Komedyen" diye aşağıladığın harika sanatçılarla çektiği güldürü filmlerinin müthiş gişesiyle..
Yahu, Cem'in ve Şahan'ın filmleri sayesinde sinema salonu işletenlerin yüzü gülüyor en başta..
Daha ne olsun Kadir?. Daha ne olsun?.