Hafta sonunun baş haberlerinden biriydi, Manukyan'ın varislerinin miras kavgasına girişmeleri..
Manukyan'ı bugünün kuşakları, hele gençleri bilmez.. Defalarca ülke vergi rekortmeni olmuş, Koçları, Sabancıları geride bırakmış ve devletten ödüller almıştı.
Manukyan, İstanbul'un tüm yasal genelevlerinin sahibiydi. Başta o zaman Beyoğlu'ndaki Abanoz Sokak olmak üzere..
Haber o günleri hatırlayanların yüzünde bir tebessüm yarattı ve üç günde unutuldu gitti.
Bekledim ki, bir gazete konuyu ele alsın. Bekledim ki bir köşe yazarı o haberdeki bir detayın altını çizsin ve günümüz İstanbul'unun önemli sorunlarından biriyle bağlantısını kursun..
Yok!..
Kim uğraşacak böyle ayrıntılarla.. Yaz bir döviz yazısı.. Ortalığı daha da karıştır bitsin gitsin..
Birinci sayfanı meşrebine göre "Sövme" haberlerine ayırırsın. Biri konuşmuş, sövmüştür mutlak..
Ötesine de ülkemizde bol cinayet, kaza, taciz, tecavüz haberi koyarsın, o da biter gider..
Ana haberler zaten bitik. Ana haber demek "Polis adliye bülteni" demek.. Haber olması da şart değil. Bir görüntü.. Feci bir kaza.. Nerde belli değil.. Ne zaman belli değil. Ne olmuş sonunda belli değil. Ama siz görüntüye bakın.. Sosyal medya iki sene evvel Çin'de olmuş kazayı yayınlıyor.
Bizim haber müdürü de ordan alıp ana habere koyuyor. Karışanı, görüşeni, soranı yok nasılsa..
Reyting nasıl reyting?.
Günlerce bekledim.. Çıt çıkmadı. Gene bana düştü yazmak..
***
Bu yazı bir açık mektuptur..
Muhatapları
Maliye Bakanı Berat Albayrak ve
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu!. Kabinede
"Dostum" diyebileceğim iki adam. Konu da onları
ilgilendiriyor.
Sayın Bakanlar, Miras kavgası haberinde paylaşılamayan tereke hakkında bilgi de vardı.
Manukyan Hanımın'ın tam 220 taksi plakası varmış..
Genelev patroniçesinin taksi plakası niye olur ki?.
Çünkü yatırım.. Çünkü bu devlet, 1966'dan bu yana taksi plakası vermiyor.
Bu sebeple verilen plakalar müthiş bir yatırım malı haline gelmiş. Plaka ağaları türemiş.. Bugün bir plakanın fiyatı karaborsada 2 milyon lirayı geçti.
İstanbul'da 18 bin plaka, buna karşılık 50 bin taksi şoförü var.
Plaka ağaları topladıkları plakaları işletiyorlar. Yani altında arabası olmayan gerçek taksi şoförleri, bu ağalardan plaka kiralıyorlar.. Ağa plakadan ayda 10- 12 bin lira para kazanıyor, ortalama.
Yani zavallı şoför her ay 10 bin lira artı, evinin geçim parasını kazanmak zorunda..
Uykusuz, yorgun, bitkin günde 16 saat çalışmalar, yollarda bir müşteri fazla taşıyabilmek için arabayı deli gibi kullanmalar.. Her türlü trafik kuralını hiçe saymalar, gidecek yönü ve yeri beğenmemeler.. Rakip olarak ortaya çıkan
Ubercileri linç etmeler hep bu yüzden.
Ağaları 16 saat tatmin etmiyor.
Ortada boş şoför var tonla.. Vardiya usulü 24 saat çalıştırıyorlar arabaları..
O zaman aracın denetimi filan hikaye..
Periyodik muayene bile, işini bilen aracılar sayesinde kağıt üzerinde yapılıyor.
Yani taksi diye bindiğiniz araç ne kadar sağlam, şoför ne kadar sağlıklı, dinlenmiş, sakin, o bile belli değil.
Sebep Sayın Bakanlarım bu çağ dışı sistem..
Genelev patronunun 220 taksisi var. 50 bin gerçek şoförün bir tane yokken.
Sayın Bakanlarım, Son plakanın verildiği 1966 yılında İstanbul nüfusu 2.3 milyon. Bin kişiye 8 taksi düşüyordu. O nüfusta taksiye binecek geliri olan da minnacıktı. Bu yüzden hemen bütün taksiler, dolmuş olarak çalışırdı para kazanmak için.
Bugün bin kişiye düşen taksi sayısı 1.5 bile değil.
Londra'da mesela, bin kişiye 12.5 taksi düşüyor.
İstanbul'un on misli..
Yani Sayın bakanlarım, hem İstanbul halkının, hem de babaları taksi şoförü olan 50 bin ailenin sorununu çözmek size düşüyor.
Nasıl mı çözeceksiniz?. Mesela..
1- Plaka ağalığına son verecek bir yasa hazırlayacaksınız.
Mevcut plakaları bu yasa ile devlet satın alacak.
Plaka ağalığı bir günde bitecek.
2- Devletin kamulaştırdığı plakaların üzerine, bugünkü İstanbul'un ihtiyacına cevap verecek şekilde belirlenmiş sayıda yeni plakalar eklenecek. Plakaların tümü belediyelere tahsis edilecek.
3- Taksi şoförlüğüne, sabıka kaydından başlayıp, kentin tüm adreslerini ve oraya giden yollarını (Kaçış yolları dahil) bilme zorunluluğuna dek kriterler getirilecek.
İngiltere'yi örnek alabilirsiniz.
Dünyanın en iyi sistemi orda çünkü.
4- Belediyeler ellerindeki plakaların mülkiyetini muhafaza ederek, bu kriterlere sahip şoförlere sembolik bedellerle kiralayacaklar. Kiracının kiracısı olmayacak. Şoförler takip edilecek, kurallara uymayanlardan arabalar geri alınacak, sıradakine verilecek.
Bu benim önerim. Bunca uzmanınız, bunca
Taksici Derneği var. Onların da görüşlerini alıp, çok daha iyisini sizler hazırlatabilirsiniz.
Yeter ki isteyin Albayrak ve Soylu Bakanlarım..
Yeterki bu acıklı sorunu görün ve çözüm isteyin..
Yeterki Manukyan'ın 220 taksi plakası, beni olduğu gibi sizi de rahatsız etsin.
İstanbul Emniyet Müdürünüz kesin biliyordur.
Madamın 220 plakası komik aslında.. Binlerce plaka toplamış ne ağalar var İstanbul'da!.
Biliyorum işiniz çok.. Biliyorum yükünüz ağır..
Ama bu da İstanbul halkının 40 yıldır kanayan yarası, Sevgili Bakanlarım!.