Başlık İngilizce. Züppelikten değil.. Dünyaca ünlü, hâlâ çalınan ve dinlenen bir şarkı o..
Son zamanlarda doğru dürüst Cd çıkmaz olunca, Ercan'la, birkaç gün İstanbul'da bizde kalan bilader Kemal'e rica ettim. Benim arşive daldılar ve eskilerden 6 albüm seçip, Trafikçi kardeşlerimin Uber sanıp her gün çevirdikleri arabamın müzik setine koydular..
Perşembe akşamı Erol Kaynar, bizim kışlık perşembe öğleleri buluşan, Salomanje gurubunu Sortie'ye davet etmiş..
Etiler'den Kuruçeşme'ye iniyoruz.
Johnny Ray girdi..
"Just walking in the rain.."
"Yağmurda yürürken" yani..
Birden bu şarkının dünyayı kasıp kavurmaya başladığı 1958 yılını hatırladım.. Antakya'dan Ankara'ya göçmüşüz. Ortaokuldan liseye geçmişiz. İçimiz kıpırdamaya başlamış. O devirde bir kıza dokunmanın, kollarına almanın tek yolu var. Dans.. Diskolar yok. Kızlar da güneş batmadan eve dönmek zorunda..
Nerde edeceksin?.
Ev partileri.. Birinin anne babası bir yere gitmişse, ev boş demektir. Hadi orda parti.
Hayatımın ilk partisiydi. Kapıdan girdiğimde, pikapta dönen şarkı da buydu.
"Just walking in the rain
So alone and blue
All because my heart still remember you."
"Yağmurda yalnız ve hüzünlü yürüyorum. Çünkü kalbim hâlâ seni hatırlıyor."
Şarkının öyküsünü okumuştum yıllar sonra bir yerlerde..
1953 yazında Tennessee Nashville'deki bir hapishanede tecavüzden mahkûm Johnny Bragg ve hırsız Robert Riley, günlük çamaşır yıkama görevlerine gitmek için avluda yürüyorlar. Şiddetli bir yağmur var.
Bragg "Biz burada yağmurda ıslanırken, dışarda kızlar ne yapıyorlar acaba" diyor.
Riley "İyi tema yahu" diyor.. "Bundan iyi şarkı çıkar.. Birkaç satır yazsana.."
"Benim okumam yazmam yok. Sana birkaç satır söylerim ama söz ver bana, şarkının söz yazarı olarak benim adımı da yazdıracaksın."
Şarkıyı yapıyorlar.. Hapishanede kurdukları "Mahkûmlar/ Prisonaires" orkestrasında Bragg solist, kayıt da yapıyorlar. 45'lik plak olarak yayınlanıyor.. Yörede beğeniliyor.
1956 başında meneceri plağı Johnny Ray'e getiriyor. "Bunu yapalım" diye.. Ray dinliyor. Beğenmiyor. "Ben bunu okumam" diyor. Ama menecer o kadar ısrar ediyor ki, sonunda Ray Coniff orkestrası eşliğinde okumayı kabul ediyor. Ve sonu tarih..
50 ve 60'ların en büyük hiti oluyor.. Müzik tarihinin unutulmazları arasına giriyor. Hala dinleniyor ve 2018'de bana bu yazıyı yazdırıyor.