Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Ya sahaya tükürenler ve sümkürenler!.

Aydınlık Gazetesi'nde 26 Haziran 2018'de fevkalade ilginç ve fevkalade önemli bir yazı okumuş "Zamanı gelince bundan bahsetmeliyim" deyip kesmiştim. Çetin Susan imzalıydı. İşte şimdi tam zamanı..
Yazar, bizim tüm yayıncı kuruluşların nedense göstermeye bayıldıkları yere tükürme ve sümkürme iğrençliğinin nasıl mide bulandırıcı olduğunu yazıyor "Sadece mide bulandırmakla kalsa iyi" diyor ve devam ediyordu.
Aynen alıntılıyorum.
"Gelelim işin tıbbı yönüne...
Sağlık Bakanlığı verilerine göre; bir insanın ağzında 100 trilyon kadar mikroorganizma, 700'den fazla bakteri türü, virüsler, mantarlar, parazitler bulunabiliyor. Tükürükte bulunabilecek başlıca mikroplar; streptokok türleri, stafilokom türleri, anaerobik aktinomiçes türleri, spiroketler, fuso bakterium türleri vs. Tükürük yoluyla bulaşabilen hastalıklar ise; Hepatit (Sarılık) A, B, C'den AİDS'e, veremden frengiye, menenjitten difteriye uzun bir liste oluşturmakta.
Öte yandan; FIFA, hakemin görevlerini sayarken Oyun Kuralları'nın 5. maddesinin 3. fıkrasında:
"Kanaması olan bir oyuncunun oyun alanını terk etmesini sağlar. Oyuncu, sadece kanamanın durduğu ve herhangi bir ekipmanda kan olmadığından emin olan hakemin bir işareti ile tekrar oyuna girebilir" diyor.
Elbette kan yoluyla bulaşabilecek ajanlardan diğer oyuncuları korumak için.
(Parantezle araya giriyorum. Cüneyt Çakır, Dünya Kupası'nda yüzünden şakır şakır kanlar akan futbolcuyu rakip futbolcuların uyarılarına rağmen sahada tutarak, bu kuralı ihlal etmiş ve çok kritik anlarda, galibiyeti korumaya çalışan "kanlı" takımın on kişi kalmasını engellemişti. h.u.)
Soru şu: Kan yoluyla bulaşabilecek virüs, bakteri vs.den futbolcuları korumak için hakemleri yetkilendirenler, nasıl oluyor da en az kan kadar hastalık riski taşıyan tükürüğü umursamıyorlar?
..İster tıbbi, ister kültürel, sosyal, sportif, estetik düzlemde ele alınsın; uluorta tükürmek, sahada veya sokakta hayvansal bir eylemdir.
İnsanlaşma sürecinde kat edecek daha çok yolu olanlara özgü bir eylem."

***
Dün sabah gazetemin spor sayfalarında keyifle bir haber okudum.
Yeni Spor Bakanımız Dr.
Mehmet Kasapoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun katıldığı toplantıda 6222 sayılı sporda Şiddeti Önleme Yasası'nın yeniden ele alınmasına ve cezaların etkili düzeye getirilmesine karar verilmiş.
Bu yasa aslında fevkalade etkili şekilde çıkarılmış, ama sorumlulukları artan "Sorumsuz" kulüp başkanlarının baskısı ile piç edilerek, hafifletilmişti.
O hafifletilmiş yasayı da, çoğu o başkanlar tarafından kulüplerine üye yapılmış savcılar uygulamamışlardı.
Şimdi o başkanlar yok. Ve de Sporun başında, işin içinden gelen, her şeyi bilen bir uzman bakan var. Dr. Kasapoğlu..
Yeni sezondan fevkalade ümitli olduğumu söyleyip, Dr.
Kasapoğlu'nun bu sahaya affedersiniz "Balgam ve sümük atma" konusunu da ele alması gerektiğini söylemek istiyorum..
Sokağa sümkürmek ve tükürmenin ayıp olduğu, bu milletin töresinde insanlara daha çocukken öğretilir.
Hepimizin ceplerine mendil koyardı annem..
Tükürme ve sümkürmenin görünmesinin çok ayıp olduğunu anlatırdı büyüklerimiz.. O işi ya lavaboda yapardık, ya da işte hafif sırtımızı dönerek mendile..
Bu "Ayıp" hâlâ var. Yanında, Çetin kardeşimin yazdığı gerçekten korkunç sonuçlara yol açabilecek sağlık sebepleri de var..
Ama hele belli sporcuların (Adlarını sayayım mı) dakka başı sahaya balgam ve sümük atmaları serbest.
Şimdi iki şey yapılabilir..
Yapılmalı..
1- Kanlı oyunculara müdahale hakkı olan hakemlere, tüküren ve sümküren futbolculara da müdahale hakkı bir talimat değişikliği ile sağlanabilir.
Önce uyarı.. Sonra "Çık ağzını burnunu temizle öyle gel" diyebilme.. Hâlâ devam ediyorsa, önce sarı, sonra kırmızı kart..
2- Yayıncı kuruluşlara ceza maddesi..
Canlı yayında kazara göğsü açılan kadın için Amerika'da hem de ceza verdiler, kanala.. Dünya Kupası'nda da gördük. Sahaya çeşitli fikirlerinin reklamını yapmak için dalan gurupların eylemlerini yayına sokmak yasak. O zaman, RTÜK de, hem de milyonla çocuğun, anne ve babalarına inançlarını sarsacak ve terbiyelerini bozacak bu tükürme ve sümkürme anlarının yayına getirilmesini ağır cezalarla önleyebilir. O zaman ekran başındaki milyonların dakka başı iğrenme duyguları içinde maç seyretme rezilliği de kalkar.
Böylece, hem sahadaki oyuncuların fiziksel, hem de ekran başındaki milyonların ruhsal sağlıkları korunmuş olur.
Dr. Kasapoğlu bu konuyu acilen dikkate alır sanırım.
Sezon 5 Ağustos'ta Süper Kupa Maçı ile resmen başlıyor çünkü..
Uzmanlarla bir toplantı ve sonra bir KHK!. Tamam!.
Başkanlık sisteminin faydalarını sporseverler ve sporcular da görmüş olurlar böylece.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA