Dünya Kupası, bir iki maç dışında, tarihin en kötü futboluna sahne oluyor. O tamam.. Peki ya, izleyen ve anlatan, yazan medya?. Onlarda başarılı olan var mı?.
1982'de, hem de o zamanın en zor imkânları arasında gittiğim ilk Dünya Kupası'nda 30'a yakın Türk gazeteci vardı.. Hürriyet, Milliyet ve Tercüman birer takım yollamışlardı adeta..
Bugün komşu Rusya'da kaç kişi var, Türk matbuatından?.
TRT, en kötü yayıncılığı yapıyor. Ellerine verilen "1.71 boyunda, 80 kilo ağırlığında" diye bilgi (!) notlarını okumayı marifet sayan spikerler, ne kadar çok da maddi hata yapıyorlar. Avuta kaç defa gol dediler, anlayın ötesini..
TRT'nin yorum bilmeyen spikerlerine kızmıştım, nasıl farkına varmıyorlar diye.. Ertesi gün yazılı basında da bir, tek bir doğru analiz görmedim.
Yazılı, görsel tüm medya ayni şeyi söyledi..
"Anti futbol oynayan ev sahibi.."
Bir tek bir tanesi de demedi ki, aslında guruptan çıkması bile sürpriz, tarihin en zavallı Rus takımını hem de İspanya önünde çeyrek finale taşıyabilmek için, Çerçesov harika bir tuzak kurdu ve aslında antrenör bile olmayan Hierro da bu tuzağa balıklama düştü..
Maçı iyi hatırlayın.. Lafıma kızan yorumcu varsa, bir daha izlesin..
Çerçesov'un takımı, forvetsiz, 5-5 oynadı.. Kendi sahasında, ama santranın da 10 metre gerisinde çizilmiş bir hattın asla ötesine geçmeyen iki savunma hattı..
İspanyollar Rus yarı sahasının on metresine kadar rahatça gelip yerleştiler.. Orada yan top yapmağa başladılar. İşte işin tabak gibi görünen sırrı (!). Çerçesov'un takımından bir tek kişi bile o yan topları yapan İspanyolların üzerlerine gitmedi.. Böylece top yüzde 70 İspanyollarda kaldı ama zamanı da onlara geçirtti Ruslar. Hiç koşmadan, yorulmadan..
Top yüzde 70 İspanya'da idi ama, o yetmişin yüzde 90'ında da, etkisiz olan "Birinci alan"da kaldı.. Tekrar ediyorum. Çok kıymetli vakti ziyan edenler ve maçın penaltılara gitmesine (ki Rusların tek şansıydı penaltılar) sebep olanlar, İspanyollar oldu..
Hierro bu tuzağı 90 dakika keşfetmedi.. Nerden etsin.. Hoca bile değildi ki?.
Milli takımlarının esas hocasını, yola çıkmadan iki gün önce kovmuştu, İspanyol Federasyon Başkanı. Neymiş Real Madrid'le anlaşmışmış. Anlaşır .. Gider, dönersiniz. O zaman el sıkışır ayrılırsınız.
O saatte hoca da bulamadı tabii. Bizim Federasyon'da Ali Dürüst ne iş yapıyorsa, onu yapan Hierro'yu getirdi takımı Rusya'ya..
O da aldı takımı, geri getirdi.