Türk Ceza Kanunu (TCK) 551'inci maddesi, açılmış soruşturmayı ve görülmekte olan davayı etkileyecek söz ve yayınları suç sayar. Cezası da 50 gün hapisle başlar..
Şimdi bir genç kızın, ünlü ve babası sayılacak yaşta bir aktöre açtığı "Taciz Davası" var..
Ortama bakın.. Medyanın aslı, sosyali.. Tarafsızlar mı, yoksa mahkemeyi etkilemek için alenen, resmen ve inatla bir taraf aleyhine yayınlar mı yapıyorlar?.
Sinema dünyasından bir kadın oyuncu "O adam yapar. 20 yıl önce beni de taciz etmişti" dedi.. Omuzlara alınıp, Bağdat Caddesi'nde boydan boya taşımadıkları kaldı.
Gene sinema dünyasından bir başka kadın oyuncu "Ben o adamı iyi tanırım. Yapmaz öyle şey" dedi.. Onu linç ettiler. Bu sinemanın en büyük yıldızlarından, en büyük emekçilerinden biri olduğunu anında unutup..
Dikkat edin.. Konu yargıya intikal etmiş.. Ortada karşılıklı iki ifade dışında tek delil yok henüz.. Karar değil, iddia bile henüz yok..
Ve Avrupa İnsan Hakları Antlaşması, ki altında imzamız var. Yani bizim Anayasamız değerinde hukuken, der ki..
"Suçluluğu kanıtlana dek herkes masumdur!."
Şimdi başı Cengiz Semercioğlu kardeşim çekiyor. Durmadan yazıyor, ekranda konuşuyor.. "Bu adamı rol aldığı diziden ne zaman kovacaksınız?."
Dizinin yapımcısına hem de nasıl bir baskı.. Bir baskı..
Yapımcı "Şu anda çekim yok zaten, tatildeyiz. Ben de yargıyı bekliyorum" demiş ya.. Cengiz'e göre nerdeyse suç ortağı..
Şimdi kızın biri çıksa "Cengiz programına davet etti. Soyunma odasında yayını beklerken gelip beni öptü" dese, benim bunca yıllık dostum hakkında "Kefilim, Cengiz öyle şey yapmaz" demem çok mu ayıp olur?.
Ya da Allahın günü Yıldırım Demirören'e hitaben "Bu adamı hala kovmadın. Daha ne bekliyorsun" yazıları yazsam?.
Dün yazdım dostlarım..
Hukuk herkese lazım olur..
Bir gün!..
..Ve son söz.. Sezar'ın hakkı Sezar'a.. Bir tek Ömür Gedik "Dava hala devam ettiği için konu hakkında konuşmak bana hala erken ve 'Yargısız infaz' gibi geliyor" deme yürekliliğini gösterdi. Alkışlarım!.