TRT Belgesel Kuşağı'nda bir "Grand Pera" izledim..
Ben de varım belgeselde.. Çekimi nerdeyse unutmuşum.. Bir yıl falan oldu nerdeyse..
Valla, iyi çalışıyor, TRT Belgesel kanalı demek..
Geç olmuş ama güzel olmuş..
Fare yuvası bir çöplüğün nasıl muhteşem bir kültür yuvasına dönüştüğünü, nasıl harika görüntüler ve kurguyla anlatmış.. Bir de büyük ders var..
Bilmeden, etmeden "İstemezük" diye ayağa kalkanların, aslında neye engel olmaya çalıştıklarının canlı örneği.. Kaç kere da başarılı olup engellediler, bir bilseniz..
O zaman gidip, planları, maketi görmüş, bu köşede nasıl defalarca yazmıştım.
"Emek yıkılmıyor.. Eski şaşaalı günlerine geri dönüyor. Fare yuvası, yeniden doğuyor" diye de sütun arkadaşım Atilla Dorsay'a bile anlatamamıştım.
"Emek'i yıkarlarsa, ben de gazeteciliği bırakırım" demiş ve bırakmıştı da.. Bizi o enfes sinema ve metropol yazılarından mahrum edip gitmişti.
Belgeselde yeni ve Muhteşem "Grand Pera Kültür Merkezi" ve içindeki "Tıpkısının aynisi, taş taş, işleme işleme bire bir taşınmış Emek Sineması"nı görünce nasıl yanıldığını anlatan ve oradaki hiçbir galayı kaçırmayan Atilla Dorsay da var.
Bu belgeseli TRT 1 de yayınlamalı!.