"Türküyüz" albümü günlerdir arabamın müzik setinde.. Kaçıncı kez dinledim bilmem.
Bıkmadım.. Türkülerimiz bunlar..
Anadolumuzun sesinden bıkılır mı?
Kubat anlatmış zaten albümün kapağında..
"Acılarda ağıt, bazen bir uzun hava oluruz...
Muhabbetle meşk eder, semaha dururuz...
Sarp kayada zeybek oynar, davullar vururuz... Sevda ve hasret sofrasında sıra gecesi oluruz..
Sevinçle coşar, oyun havalarında buluşuruz...
Albüm içinde yer alan şaheser türküleri bizlere hediye eden gerçek halk kahramanlarına sonsuz minnetle...
Her türkü söylediğimde 'İyi ki genimde bu kültürel zenginliği taşıyorum' dedirten türkülerimize ve 'Türküyüz' diyenlere"...
Gönül Dağı ile açılıyor albüm.. Ama ne Gönül Dağı'dır bu.. Yaşayın siz Neşet Usta ve onu tekrar yaşatan Kubat!.
Ardından enfes bir Pir Sultan "Güzel Şahtan bize bir dolu geldi.." ..Ve benim çocukluğumdan beri ezber bildiğim, bayıldığım Efem.. Ömer Bedrettin ne yazmış, Kaptanzade Ali Rıfat ne bestelemiştir!.
"Eğilmez başın gibi Gökler bulutlu Efem!.
Dağlar yoldaşın gibi Sana ne mutlu Efem!." Gel de oynama şimdi!.
Arabam Mercedes Vito ya.. Bizi ikide birde Uber diye durduran memurlardan biri "Hıncal Bey, şu türküyü bitirelim" diye lafı uzattı. Ben de başa aldım.
İki Musa Eroğlu var.. Firari ve Nalın Dilber.. Bir favorim de "Gülebilmez gülüm.." Orkestrasyon nefis.. Batı sazları olmuş Anadolu..
Ah be Kubat!.
Hani yıllar önceki bir unutulmaz Bodrum gecemizde, bir dost bahçesinde Karahisar Kalesi söylemiştin de, Muğla Lisesi Folklör ekibinden bir kız, dayanamamış muhteşem bir Karahisar Zeybeği oynamıştı, sana eşlik ederek..
O sahne geldi aklıma dinlerken..
Bu albümde bir de Karahisar Kalesi olsaydı?..
Karahisar Kalesi'ni Afyonlu bir ailenin çocuğundan dinlemek başka oluyor!.