İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası İDSO, sezonu "Biterken başlayan bir konser"le kapadı.
Kafanız karıştı değil mi?.
Söyleyeyim. Biz oldum olası repertuar yapmayı bilmiyoruz. Konserleri düzenleyenler "Bu konser ne?. Amacı ne?. Kimler gelecek? Onlara ne dinletiriz" diye düşünmüyor, kendi kafalarına göre takılıyorlar.
İDSO, kapanış konserine İzmirli Tenor Aydın Uştuk'u konuk etmişti.
Hele bir tenorla, ben Lütfi Kırdar'ı yıkarım..
Ama bakın ki, daha açılış, Rossini'nin en bilinmeyen, en çalınmayan (Niye acaba) Operası Semiramis'in Üvertürüyle.. Yahu ille Rossini ise, Sevil Berberi'yle açsana..
Salona çöktü mü bir rehavet. Millet altında kaldı mı?.
Lütfi Kırdar 1300 kişilik.. Dolu. Her türlü insan var. Bölüm aralarında alkışlar geliyor, demek Klasik Müzik'te yeni olanlar da var. Popüler şeyler çalsan, millete sevdirsen, üç beş izleyici daha kazansan ne olur?.
İşte fırsat.. Kullansana..
Aydın da orkestraya uymaz mı?. Yahu ne Tenor aryaları var, orayı dağıtır.. Söylesene..
Allahtan ara yoktu da, kalkıp gidenler olmadı..
Finale yaklaşırken, Aydın, Torna a Surriento'ya girince, salon ayağa kalktı. Ünlü şarkıyı Elvis Presley de Surrender diye liste başı yapınca, dünya gençliği de bayılmış, bizde Dario Moreno ve Metin Ersoy " Deniz ne kadar güzel hoş" diye Kürkçeleştirince, ülkemizde de ezberlere girmişti, Torna a Surriento..
Şarkı bittiğinde salonda kıyametin kopmasından anlamıştır Aydın herhalde, o zamana dek vaktin niye ziyan olduğunu.
Ardından nakarat bölümünü hemen herkesin ezber bildiği Funiculi Funicula ve artık Türk şarkısı olan O Sole Mio ile bise gelindiğinde bir de Çökertme söyleyince Aydın siz düşünün artık salonu..
Çökertme, salonu çökertiyordu.
Bir daha bis.. Bu defa Memleketim'le, kıyamet iyice koptu. Belli ki, fazla bisi onlar da hesaplamamışlar. Ama seyirci "Biterken başlayan Konser"e doyamamıştı. Ayakta tempo ile alkışlar dakikalarca kesilmeyince bir daha geldiler. Ve bu defa, Şef de seyircilere döndü ve "Memleketim" 1000 kişilik koroyla bir daha söylendi..
Aydın Uştuk kardeşim, herhalde vardır, konser bandını başından sonuna izlerse, ne demek istediğimi çok iyi anlar..
Dilerim İDSO repertuarını seneye yapacaklar da kendilerine değil, seyirciye göre repertuar yapmaktan utanmazlar artık.
Bırakın bu entel ayakları.. Sevdirin gençliğe bu müthiş müziği..