Hepsine büyük bir hevesle saldırdığım dört albüm.. Defalarca dinledim..
Arabam genelde dostlarla dolu olur. Onlar varken özellikle çaldım ki, tepkilerini göreyim.. Ben tek başıma yanlış karar vermeyeyim..
Olmadı.. Bende dördü de hayal kırıklığı yarattı. Belki çok şey bekliyordum ondan.. Benimle dinleyenlerden bir teki de, övünmek gibi olmasın, arabamdaki mükemmel müzik setinden gelen sese takılmadı.
İlki Cem Karaca anısına yapılan "Merhaba Gençler.." Sıla, Teoman, Can Bonomo'ya dek okumuşlar, Cem şarkılarını..
Biraz Mehmet Erdem'in Islak Islak'ı..
Ötekileri bir daha dinlemek gelmedi içimden.
Cem Karaca şarkısı okumak kolay değil.. Bir Levent Baki bilirim. Hem de nasıl okurdu.. Kim bilir nerelerde..
İkincisi "Sezen'imin Şarkıları.." Muazzez Abacı yaşayanlar içinde en sevdiğim alaturkacı..
Sezen "Bütün şarkılarım senin.
İstediğini al" demiş, çok sevdiği Muazzez'e.. O da seçmiş. İlk hata orda.. Sezen'in Muazzez Abacı için yazdığı harika bir şarkı vardır.. "Alâ Turka.." Bostancı Gösteri Merkezi'nde birlikte okumuşlardı, 90'lı yıllarda ilk defa.. Öyle kıyamet kopmuştu ki, bir daha okumak zorunda kalmışlardı. Ordaydım.
Sezen ve Muazzez var.. Alâ Turka yok.. O albümü de bir daha dinler miyim, bilmiyorum..
"Enbe.." Bu ülkenin en iyi orkestrası Behzat'ın gurubu, tartışılmaz.
Bu defa onun da ünlü konukları var.. Ziynet Sali, Sinan Akçıl, Burcu Güneş, İzel, Yonca Lodi.. Ama bir tanesi kaldı kulağımda.. Ferhat Göçer'in okuduğu Sana Ne?.
..ve de Doğan Canku.. Bu ülkenin gelmiş geçmiş en büyük İspanyol Gitaristi.. Müthiş müzisyen.. Müthiş aranjör..
"Best of +3" albümün adı.. +3 ne anlama geliyor anlamadım. Zaten Doğan'ı 1969'dan bu yana yarım asırdır anlayamadım. Ahmet ve Selami de anlayamadı. Modern Folk Üçlüsü, bu ülkeye vokal müziği getiren, 1969 kasımında kurulup, üç ay sonra tüm listelerin başına geçen, dünyanın dört bir yanında Türkiye'yi temsil eden müthiş bir guruptu.
Ama Doğan bir türlü mutlu olmadı.
Durmadan hız kesti. 50 yıl devamlı çalabilirlerdi. Doğan mutsuz olunca bitti. +3, MF3'ü mü işaret ediyor, acaba?.
Doğan hep halkın, seyircinin değil, kendi keyfinin istediğini çalmakta ısrar ederdi. En alkış alan, en eğlendiren şarkıları onun yüzünden çalamazdık. Plağında da gene kendi keyfine göre seçmiş.
İmza şarkısı, Abdi Bey'in (İpekçi) onun için Moskova'dan bulup getirdiği Raşit Baybutov şarkısı Ayrılık yok mesela.. Onu sevmezdi çünkü.
Asturias ile salon yıkardı. O yok mesela.
Tanguillo diye bir şey çalmış.. Elif var ama, bizim repertuarda en istenen, ama Doğan'ın nazla çaldığı "İncecikten bir kar yağar" değil..
"Ben gönlümü üç güzele kaptırdım" Elif'i..
Günlerce döndü +3 arabamda..
Tek kişi dikkat kesilmedi. Tek kişi sormadı. tek kişi "Bu ne yahu..
Bir daha çal" demedi.