Efendim Hülya Avşar gene linççilerin elinde..
Ne demiş "Evde kadın, dışarıda erkek üstünlüğü" demiş..
Ne var demişse..
Bin yıllık gelenek ülkemizde, dünyayı geçin..
Babam, hele Kilis ve Hatay sınırlarını korurken, o Gavur dağlarında kaçakçılarla nasıl vuruşur, günlerce eve gelmez, uyku yüzü görmez, sonra da ayın ilk günü aldığı bütün maaşı son kuruşuna dek annemin avcuna koyardı..
O, sadece o para ile ayın sonunu getirmek de annemin göreviydi. Giyim, kuşam, yiyecek, içecek, okul masraflarımız, cep harçlıklarımız, ev kiramız hepsi o paradan çıkardı. Annemin işi çok daha ağırdı aslında..
Bize yokluk, eksiklik, sıkıntı hissettirmeden, ayın sonunu bulacak mucize bir Maliye Bakanı..
Sımsıcak bir ana kucağında, sevgiyi buram buram yaşayarak büyümemizi sağlayan Aile Bakanı..
Var mı "Ana kucağı" gibisi?. Uzaydan dadı getirsen tutar mı "Ana"nın yerini?. İnsanın yetişmesinde, tüm okullardan daha önde gelen, Aile Terbiyesi'ni veren, Eğitim Bakanı.. Tek kişilik Hükümetti annem!.
Ailenin temel direğiydi.. Yuvayı yapan "Dişi Kuş"tu!.
Biz bir aile olduysak, Öcal, Hıncal, Serpil, Kemal olduysak eğer, mucizenin adı "Suat Uluç"tur.. 43 yıllık kısacık ömrünü bize adayan ama bizi öylesine yetiştirdiği için gözü arkada kalmadan giden Suat Uluç!.
Avşar Kızı diyoruz değil mi?.
Aşiretlerde bu gelenek on misli, yüz mislidir..
Hülya "Kadın içerde, erkek dışarda" diyorsa, sabaha kadar, aylarca, yıllarca, asırlarca tartışırsın.. Tartışılıyor da dünyanın tüm toplumlarında, asırlardır, zaten..
Ama linç etmek.. Bizim Mevlüt gibi (Tezel) "Skandal" demek.. Lafı hatta Atatürk Devrimleri'ne isyana kadar çekip uzatmak?.
Efendim "Hadi Hülya mütefekkir olsa neyse" imiş?. Yani bu ülkede bir kadının fikrini söylemesi için düşünür, ya da filozof olması lazım öyle mi?. Peki sen nesin arkadaş?. Seni kim "Düşünür" tayin etti?.
Hülya'nın fikir söyleme hakkı yoksa, anlayın bu ülkedeki on milyonlarca kadından kaçının ağzını açma hakkı var?.
Pes!.
Mustafa Kemal'i yetiştiren Zübeyde Hanım, nerde çalışıyordu, efem?..
Aloooo? Duymadım!.
Mustafa Kemaller yetiştirmek az görev midir ha, "Müfekkir Efendiler" hele bi diyin bakalım!.