Hem de Hürriyet sporun manşetinden bir sallamış ki, Mustafa Hocam, inanamadım..
"Lucescu gönderilmesin" demiş, ardından lütfetmiş.. "Lucesu hata yapınca eleştirelim.." Ardından da hemen Ohal Valisi sanmış kendisini.. "Ama, kimse Lucescu göreve devam etmesin, diye ahkâm kesmesin. Bizim eleştirme hakkımız var ama, çalışıp çalışmayacağına fikir beyan etme hakkımız yok" diye, hem de nasıl saçmalamış..
Onunla söyleşi yapan Hürriyet Spor Müdürü Mehmet Aslan kardeşim de farkında değil, saçmanın.. Hatta "Fikir özgürlüğü" nedir, onu bile bilmiyor Müdür. Kendisine gazetecilik dersi vermeye kalkan hocama "Bu söyleşi başlamadan bitti" diye kesip atmıyor..
Mustafa Denizli'nin TRT'deki suya sabuna dokunmaz yorumlarının sebebi ortaya çıktı.
Yaşadıklarından sonra eyyamcı olmaya karar vermiş. Hem görsel, hem yazılı basında, eyyam yaparak, yerini sağlama almaya çalışıyor.. Bu konuşma o demek..
Mustafa Denizli adına bir ömür vererek sağladığın krediyi hızla tüketiyorsun Sevgili Hocam.. Kendine gel!.
Bunları söyleyen benim, Hocam.. Yani "İçimizdeki İrlandalı!.."