Ortalama aldıkları süre 3 dakika olan adamlardan basketbol milli takımı seçiyoruz, Amerikan sokak çocuklarını besleme uğruna.. İşin başında da onları en iyi tanıyan Hido var, üstelik..
Yıldırım Demirören'in ayağına gidip çağırdığı Lucescu "Ben kimi izleyip de milli takım seçeceğim" diye feryat etti, daha ikinci gününde.. Adam dört büyüklerin maçına gidiyor, ortada Türk yok.. Çünkü Demirören, sahaya 11 kişi çıkılan spor dalında 14 yabancıya izin vermiş..
Bu rezillikle uğraşması gerek spor basını, hani ya Dördüncü Güç, nerde?.
Ara ki bulasın!.
"Benden sonra tufan" diyen kulüp başkanları, bilmem nelerinin keyfi için bu kuralları koydurdular devlete..
Spor Bakanı en başta herkes izliyor..
Yani bizim Günaydın ekinde yazan Mevlüt olmasa işin peşinden giden yok. "Ben spor yazarıyım" diyen varsa bu ülkede, utanmasın dünkü Günaydın'da Tezel'in yazısını bir okusun bakalım, yüzü kızaracak mı?.
Tabii utanması kalmışsa?.
Ben mi?.
Ben ilan ettim, hiç değilse.. O takım benim milli takımım değil.. Kazakistan formasıyla değil. Ülkeme söven adamı, ayağına kadar gidip Türk Milli Takımının başına getiren Başkanıyla değil..