"Seba Sezonu" diyorlar.. "Turgay Şeren Sezonu" diyorlar.. "İlhan Cavcav Sezonu" diyorlar.. Oysa değişen bir şey yok..
Bizde hep "Sahtekârlar Sezonu" var. Ya da Eyyamcılar Sezonu.. Çünkü birini hazırlayan, ötekiler.. Sahtekârlara meydanı bomboş bırakanlar, korkak ve eyyamcı hakemler.. Ve o adeta teşvik ettikleri sahtekârlar, eyyamcılara çoğu zaman yutturuyorlar da, oyunlarını..
İngiltere, hakemi aldatmaya teşebbüs etmenin önünü sarı kartla alamayınca, bu yıl yeni ve ağır bir ceza yürürlüğe soktu. Rakip sana dokunmadan kendini yere attın mı, iki maç ceza..
Al böyle bir karar da, görelim bakalım bizim sahtekârlar, kendilerini önce havaya atıp, sonra yerde dört taklayla kıvranmaya, kıvranırken de elini çılgın gibi yere vurmaya ve can çekişiyor manzarası vermeye kalkışsınlar bakalım..
Bizim hakem o tiyatroyu müdahale etmeden izliyor. Dahası.. 5 saniye önce can çekişen o adam, yerden ok gibi fırlayıp atağa kalkıyor, ya da frikik atıyor, onu da seyrediyor..
Bu yüzden de her maç sık sık ve dakikalar boyu duruyor, soğuyor, ortada kuracak oyun kalmıyor. Maçın izlenme değeri sıfıra düşüyor.
Daha 30'uncu saniyede ilk aldatma teşebbüsüne çek bir sarı kart da, göreyim bakayım, kalıyor mu?.
Bunları Yusuf Namoğlu kardeşime sezon başı anlattım. "Sezon arası hakem seminerlerinde adamlarını eğit. Sahtekârları anında cezalandırsınlar da bu yıl biraz futbol seyredelim" dedim..
Dinlememiş bile.. Oysa ondan ne umutluydum. Çok iyi hakemdi. Beşiktaş'ın en iyi Belediye Başkanlarından biri olup, yöneticiliğini de kanıtlamıştı..
Ama işte "Eyyam" onu da sarmış.. "Neme lazım.. Ben gönlümü eylerim, gerisi Allah kerim" şarkısı..
İlk hafta gördük ki, yeni sezonun hakemleri geçen yıldan aynen devam.. Büyük takımlar lehine eyyama devam.. Sahtekârlara sonuna dek müsamahaya devam.. Maksat başları derde girmesin, ballı maaşları devam etsin..
Bir itiraz anında hakeme dokundu diye Real Madridli Ronaldo'ya 4 maç ceza verdi, İspanyol ceza kurulu.. En düşük cezayı verdi. Çünkü hakeme dokunmanın cezası en az dört maç orda.. En çoğu 12 maç!.. Çünkü orada hakem kutsal, bizdeki gibi oyuncak değil.
Bir de bizdeki sahneleri düşünün.. Etrafını saran 10 kişi hakemi itip kakıyor.. Çünkü bizde öyle bir ceza yazmıyor.. "Hakeme dokunmak 4 ile 12 maç" demiyor, kural kitabında..
Bunca borç harç.. Bunca transfer.. Bunca yeni heyecan.. Tribünleri ve ekran önlerini yeniden dolduracak havası veren bir sezon.. Ama işte ilk hafta maçlarının genel görüntüsü..
"Sahtekârlar ve eyyamcılar ligi, kaldığı yerden başladı.."
Bu Yıldırım Demirören denen, hayatta hiçbir iş becerememiş adam Federasyon Başkanı kaldığı sürece de değişen bir şey olmayacak..
(Pardon!. Bir iş becerdi, hazret. "Artık sahayı bıraktım" diye kenara çekildiğini kendisi ilan eden, aslında Zenit'ten kovulduktan sonra hiçbir yerden teklif almayan Lucescu'nun ayağına giderek, ayni ayağa koşan Galatasaray Başkanı Dursun Özbek'e kazık attı ve ülkeme söven adamı Milli Takımın başına getirdi ki, o artık benim Milli Takımım değil, Demirörenspor..)