Beni dehşet içinde bırakan bir not aldım, dün.. Hayır.. Adını vererek sorduğum Kanal D Ana Haber Genel Yayın Müdürü'nden değil. Muteber bir ekonomi yazar ve yönetmeninden. Kendisinden izin almadığım için adını vermiyorum.
Mail, sansürün sebebini aynen şöyle anlatıyor..
"Bugün köşenizdeki otobüs kazasındaki görüntü buzlanması konusunda affınıza sığınarak bir bilgi paylaşımı yapmak istiyorum.
Başta Anadolu Ajansı olmak üzere büyük haber ajansları otobüs firmaları ile gizli bir anlaşma yapar. Ajansların haberin buzlanması karşılığı istedikleri özel fiyat uygulamaları vardır. Otobüs firmaları bu teklife sıcak bakar. Sonuçta otobüs kazalarının haber görüntüleri ajanslardan buzlanmış olarak gelir. Ve haberler bu şekilde kamuoyuna ulaşır. Bu duruma yıllardır kimse ses çıkarmaz."
Dehşeti düşünebiliyor musunuz?. Yıllardan beri oluşan bu geleneği Anadolu Ajansı başlatmış hem de.. Ötekilerin de hoşuna gitmiş..
Ajanslar, firmalara, buzlama ve sansür etme tarifesi verip anlaşıyorlar. Otobüs firmaları da bayılıyorlar tabii.
Şimdi görev, Anadolu Ajansı'nın bağlı olduğu Başbakanlık'ta..
Derhal hemen bütün gazete ve kanallardaki "Otobüs Sansürü"nün ajanslarca akçeli bir anlaşma ile sağlandığı iddia ve söylentilerinin üzerine şiddetle gidilmeli, soruşturma açılmalı..
Yıllardır uygulanan sansürün kimler zamanında nasıl başlatılıp, günümüze dek, niye ve ne karşılığı sürdüğü derhal ortaya çıkarılmalıdır.
Bu sansür, gerçekten akçalı bir anlaşma ile yapılmış ve hemen herkes uymuşsa Türk Basın Tarihi'nin en korkunç skandalı olur ve Pierre Lazareff'in dünyaca ünlü "Fransa'da Basın Rezaletleri /Yahut Fransa'yı Çökerten Dördüncü Kuvvet" kitabını bir de "Türkiye'de" yazdırır.
***
Dün akşamüstü Kanal D Haber Genel Yayın Müdürü Süleyman Sarılar'dan bir mail aldım. Aynen sunuyorum.
"Köşenizde ikinci kez adımı vererek suçladığınız yazınızı okudum.
Evet korkağım
Evet yasaları çiğnemekten korkarım.
Çünkü sizin yazdığınız gazetelerle, bizim yayın yaptığımız televizyonların tabi oldukları yasal kurallar farklı.
Bizim uymak zorunda olduğumuz
RTÜK kurallarına/ yasasına göre haberin doğrudan konusu değilse firmaların isimlerinin buzlanması gerekiyor. Haksız rekabet ya da gizli reklam nedeniyle ceza ve tazminat ödememek için bu kurala tüm tv kanalları uyuyor. .
Ekte göreceğiniz gibi tüm tv kanalları firma ismini buzlayarak yayınladı.
Uçak haberlerine gelince
Kaza yapan uçak şirketinin adı, seyir rotası, sefer sayısı gibi detayları vermemiz gerekiyor ki uçaktaki yolcuların kimlikleri belirlensin ve yolcu yakınlarının haberi olsun Uluslararası Havacılık Kuralları da bunu gerektiriyor zaten.
Yani biz kurallara/yasalara uygun yayın yapıyoruz.
Bir kez daha tekrarlayacağım.
Evet korkağım
Evet yasaları çiğnemekten korkarım
Evet insanları korkak/ortak diye yaftalamaktan korkarım
Bir de sizden korktum.
Maazallah öyle bir tehdit savurdunuz ki
Hemen e-devlete girdim.
Acaba bir otobüs şirketiyle veya başka herhangi bir şirkette açık/gizli ortaklığım var mı diye,
Maliye Bakanlığı, Vergi Dairesi, Tapu Dairesi vs tüm kayıtlara baktım.
Aileme sordum!
Hayır bir ortaklık bulamadım.
Bir sonraki yazınızda beni ortak ilan ederseniz diye şimdiden sizi bilgilendirmek istedim. !
Keşke ilk yazınızdan sonra, şirket isimlerinin buzlanmasını öngören
RTÜK kuralları konusunda da sizi bilgilendirseydim veya siz ATV'deki haberci dostlara sorabilseydiniz. !
Muhtemelen bu günkü yazıyı kaleme almazdınız.
Ama ilk yazınızdan bugün haberim oldu.
Gecikmeyi hoş görmeniz dileğiyle
Süleyman Sarılar"