Çok kısa kalıp ağbimlerle çok hoş vakit geçirdiğim Kütahya'dan son iki notum var.
Birisi Antre Gurme!. Kütahya'dan Eskişehir yoluna çıkın, üçüncü kilometrede.. Bir yemek mekanı ama asıl ünlü olan kahvaltılarıymış..
Nida aldı götürdü bizi, pazar sabahı..
İçerisi, terası geniş, ferah, pırıl pırıl, tertemiz bir dükkan.. Önce salonları ve mutfağı dolaştım. İlk gittiğim yerleri teftiş adetimdir.. Tam not.. Sonra oturduk..
"Ne istersiniz" dedi, masamıza gelen karı koca patronlar.. "Siz seçin bakalım" dedim.. "En iyileri siz bilirsiniz?."
Müjgan ve Kenan Tamel'miş isimleri.. Çok hoş, samimi insanlar.. Onlar mutfağa dönerken Nida anlattı..
Antre Gurme'de satılan her şeyi, kendileri orda yaparlarmış.. Çeşit çeşit ekmeklerden, salam, sucuk ve sosislere dek..
Yolunuz Kütahya'ya düşerse, Antre Gurme'ye mutlak uğrayın..
***
Buna karşılık, gecelediğimiz Hilton pek mutlu etmedi beni. Oysa açıldığı yıl, Sıtkı Ustam o uluslararası Çini Kongresi'ni Hilton'da toplamıştı. Kütahya adına ne mutlu olmuştum, o Hilton'un orda olmasından..
Bu defa, İstanbul'dan gelip yorgun argın odama girdim. İlaçlarımı içeceğim. Minibarı açtım, su almak için.. Yok.. Minibarda hiçbir şey yok.. Ankara'dan gelmiş yüze yakın diplomatı ağırlayan otelin minibarı bomboş olur mu?.
Aşağıyı aradım. Biri elinde iki şişe su ile geldi.. Sordum.
Efendim otel prensip (!) kararı almış. Minibara artık hiçbir şey koymuyorlarmış.
O zaman minibar niye var?.
Kaldı ki, "Su" yahu.. Su, hiçbir şey mi?. Pegasus hava yolları mı Hilton.. Hilton bura yahu.. Dünya markası..
Yani Kütahya'nın Sıtkı Ustam'dan nefret eden fanatiklerini bilirim.. Onlar mı, minibarları boşalttırdı Hilton'a.. Alkol, malkol meselesi mi?
Ayıp!.