Gerçek bir Galatasaray efsanesi sevgili dostum Ergun Gürsoy, ikinci oğlu Ömer'i de evlendirmiş..
Bizim gazetedeki haberde "Efsane Galatasaray Başkanlarından" diye yazmışlar Ergun'u..
Bugün Dursunlara dek düşen Galatasaray Başkanlığı'na hiç gelmedi Ergun.. Bu kulübe yaptığı inanılmaz hizmetlere rağmen başkanlığa gelmedi..
Bir gün Florya'da büyük toplantı salonunda ikimiz oturuyoruz..
Duvarı işaret etti.. O duvarda, Ali Sami Yen'den başlayarak Galatasaray Başkanları'nın resimleri asılıdır..
"En büyük rüyamdı Hıncal" dedi, "Bu duvara resmimi astırmak..
Ama bu liseliler beni başkanlığa layık görmezler.. O hayalimden vazgeçtim.. 'Hiç değilse bir Gürsoy soyadı asılsın' dedim..
Oğlum Ali'yi Galatasaray Lisesi mezunu yapacağım ki, seçilme şansı olsun.." Ali tam bir pırlanta olarak büyüdü..
Yakışıklı, şık.. Kafalı, eğitimli, kibar..
Yedek üye olarak tabandan da başladı, Özhan Başkanın kadrosunda..
Ama o kadar..
Derin Galatasaray "Gürsoy" ister mi, ekibinde.. Onlara "Galatasaraylı" değil, emir kulu gerek.. Onlara Dursunlar gerek..
Sevgili Ergun!.
Seninle çok çatıştık.. Ama dostluğumuz, kardeşliğimiz hiç sarsılmadı..
Çünkü ikimiz de biliyorduk ki, o çatışmalar "Galatasaray" içindi..
O duvarda hala bir "Gürsoy" resmi yok.. "Dursun" resminden sonra olmasa da olur.. Hatta daha da iyi olur..
Senin resmin "Gerçek Galatasaraylılar'ın gönlünde kazılı, Ergun!. Duvara konmaz ama, o gönüllerden de çıkmaz!.
Tüm aileye mutluluklar!.