Bir uçak düşer, günlerce o uçağın şirketi, markası, modeli ekranlarda, manşetlerde kalır.. Şirket yetkilisi herkes bulunur, konuşturulur..
Ne zaman bir otobüs kazası olur, tüm medyanın bir özel anlaşması vardır, sanki. Otobüs şirketinin adı halktan özenle gizlenir. Haberlerde adı geçmez.
Hiçbir şirket yetkilisi bulunup konuşulmaz.
Şoför uykusuzluktan kaza yapmış olsa bile..
Kazayı yapan otobüsün her yanında yazılı isimleri önce foto muhabirleri, kameramanlar tarafından çekilmez.
Ya da marka üzerine bir bez falan çeker, gizler öyle çekerler.. Olmadı.. Bu defa merkezde görüntü, ya da fotoğraf buzlanır?.
Yıllardır yazar sorarım..
"Niye?." Yasal yasak yok. Böyle bir mesleki kural da yok..
O zaman niye beyler, efendiler?.
Dün Yüksel Aytuğ kardeşim de ayni soruyu "Buz gibi gerçeği neden buzladınız" başlığı ile sormuş..
Sakın yanıt bekleme Yüksel.. Ne bir kanaldan, ne de bir gazeteden cevap gelmez. Bunlar ses çıkarmaz, ama bildiklerini okumaya devam ederler.. Yıllardır yaptıkları gibi..