Bülent Timurlenk, pazar ekindeki yazısıyla içimi sızlattı..
"Lorca, Flamenko, Tapas, Granada ve Futbol" başlıklı yazısıyla, "El Clasico ile 200 ülkeye ulaşan İspanyollar neden daha fazlasını anlatmak ister" sorusuna cevap veriyor..
Çin'de 52, Türkiye'de 7.2 milyon TV açık oluyormuş, El Clasico oynanırken.. Ama adamlar doymuyor.. "Daha.. Daha.." diye çırpınıyorlar..
Neden?. Onu anlatıyor Bülent.. Futbol bir yöre kültürünün nasıl tanıtım aracı oluyor.. Onu anlatıyor..
Yıllar önce, Galatasaray maçı için Bilbao'ya, o minik kasabaya gitmiştik, bir otobüs dolusu gazeteci.. Bilbao'yu bugün yepyeni bir kente dönüştüren Gugenheim müzesi yeni açılmıştı.. Bütün dünya medyası, Frank Gehry'nin baş yapıtı müzeyi ve mimarisini anlatıyordu. Gece yürümekten korkacağınız bir gecekondu semtinin içinden geçip gitmiştim. Şimdi semt harika yapılarla dolu ve kentin en pahalı yeri.
Benden başka gazeteci de merak edip gelmedi. Haberleri yoktu zaten.. Olsaydı.. Gelseler, görseler, anlasalardı, ayni Gehry, Haliç sırtlarına "Veda eseri"ni dikmek için kollarını sıvamışken, zamanın başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Yapılsın" demesine rağmen, taş koyan ve durduran Kadir Topbaş'a karşı tek başıma mücadelemde yalnız kalmazdım. O İstanbul'u "İki İstanbul" yapacak müze yapılamadı.
Bülent şöyle bitiriyor yazısını..
"Muhteşem bir tarih, o tarihin ülkenin her köşesine bıraktığı miras, harika bir doğa, saygı duyacakları bir futbol tutkusu, her köşesinden ayrı lezzetlerle eşsiz bir mutfak, yeni stadyumlarıyla Türkiye de kendini daha fazla anlatmak zorunda değil mi sizce?
"Bu akşam Gaziantepspor-Galatasaray maçı var. Bizim de Gaziantep'e gelip, o eşsiz eserleri barındıran Zeugma Müzesi'ni gezecek, katmer ve kebabın tadına bakıp maç izlediğinde bir şehri, bir tutkuyu, bir ülkeyi kendi memleketinde anlatacak futbol tutkunlarına, futbol yazarlarına ihtiyacımız yok mu gerçekten?"
Ah Bülent ah!..
Maç diye gidip de, gittiği kenti merak eden spor yazarı var mı bizde?.
Geçtim.. Artık giden de yok.. Her şey televizyondan yazılıyor.
Bir İstanbul spor yazarı çıksın "Ben Antep'e gittim, maçı ordan yazdırdım" desin, 78 yaşıma bakmam, gider elini öperim!.